Bu yumruğun aynını bana attığın zaman onu geri alacağım. | Open Subtitles | وسأسترد بطاقتي حينما تتمكّن من لكمي في وجهي لكمة كهذه. |
Onu görmelisin... Her yumruğun yanlış ucunda. | Open Subtitles | كان ينبغى أن ترينه فى النهاية الخطأ لكل لكمة |
Babam herzamna demir yumruğun çok önemli olduğu sötylerdi. | Open Subtitles | ابي دائماً ما كان يقلل من اهمية "القبضة الحديدية" |
yumruğun olmadan zavallı bir çocuktan farkın yok. | Open Subtitles | من دون تلك القبضة ، أنت مجرد فتى فاسد |
yumruğun ne yeteri kadar hızlı ne de acımasız değildi. | Open Subtitles | قبضتك لم تكن سريعة بما فيه الكفاية ولم تكن قوية |
yumruğun ne yeteri kadar hızlı ne de acımasız değildi. | Open Subtitles | قبضتك لم تكن سريعه كفايه و رغبتك لم تكن قوية كفاية |
Bir sonraki yumruğun nereden geleceğini düşün hep... 20 maçta da yenilmemiştim. | Open Subtitles | فكرى دائما أين ستأتي اللكمة القادمة بعد 20 مباراة، أصبحت لا أقهر |
Onu hiç görmedim. Görünüşe göre bir kaç yumruğun hedefi senin yüzünmüş. | Open Subtitles | يبدو كما لو كنت في نهاية خاطئ من اللكمات الزوجين. |
Ve o kadar hızlı ki o şey 4'ü bulduğunda yumruğun başlamasından, indiği yere kadar geçen zaman saniyenin yüzde dördüydü. | Open Subtitles | وبحلول الوقت الذي شيء ضرب أربعة هذه هي الطريقة السريعة ، من وقت لكمة بدأت إلى حيث هبطت |
Bu yumruğun aynını bana attığın zaman onu geri alacağım. | Open Subtitles | سأستعيدها منكَ حالما تتمكن من ردّي لكمة كهذه. |
Bu yumruğun aynını bana attığın zaman onu geri alacağım. | Open Subtitles | سأستعيدها فقط حالما تتمكّن من ردّي لكمة كتلكَ. |
yumruğun ne kadar kuvvetli olsa da temas etmedikten sonra hiçbir işe yaramaz öyle değil mi? | Open Subtitles | إنّك تضرب لكمة قويّة، لكنّها بلا فائدة ما لم تصيب الهدف. |
Ve Cengiz Han'ın sözleri bu kitaptaki büyük konuşmalarından alındı bu, teneke bir yumruğun demire nasıl dönüştüğünün dünyanın en geniş topraklarına hükmeden adamın hikayesi. | Open Subtitles | و كلمات (جنكيزخان) مقتبسة من الخطابات العظيمة للتأريخ السري هذه قصة تحول . . تلك القبضة الصغيرة |
Ben buradayım, yumruğun olduğu tarafta. | Open Subtitles | أنا هنا، بجانب القبضة |
Bu yumruğun ağırlığı, tam tamına 1 ton. | Open Subtitles | (سونى ديول) ! هذه القبضة ثقيلة كأنها تزن طن |
Veee Demir yumruğun kazananı. | Open Subtitles | وبطلنا الحالي في الـ "القبضة الحديدية" |
yumruğun bu kadar acıtıyorsa Lee'ye çarptığında acısını düşün. | Open Subtitles | إذا كانت قبضتك تؤلم هكذا, فكيف كان ألمٌ "لي" عندما دهسته. |
yumruğun bu kadar acıtıyorsa Lee'ye çarptığında acısını düşün. | Open Subtitles | إذا كانت قبضتك تؤلم هكذا, فكيف كان ألمٌ "لي" عندما دهسته. |
yumruğun kılıçtan bile sert. | Open Subtitles | قبضتك أصلب من سيّفك. |
Normalde bir yumruğun hızı saatte 30 kilometreden azdır. | Open Subtitles | حسناً متوسط اللكمة أقل من 20 ميل في الساعة |
O yumruğun arkasında herhangi bir cilve kastı yoktu. | Open Subtitles | فلا تحمل بين طياتها أي معنى للمغازلة وراء تلك اللكمة اللعوبة ، دفعت يدك فحسب |
Vay canına. Bu kadar fazla yumruğun... | Open Subtitles | ...عجبًا، سنذكر دومًا هذا الكم من اللكمات |