"yumurtalarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيضها
        
    • البيض
        
    • بيض
        
    • بيوضها
        
    • بيضك
        
    • بويضاتها
        
    • بيضه
        
    • بيضهم
        
    • البيوض
        
    • بويضاتكِ
        
    • بيوض
        
    • بيوضه
        
    • البيضات
        
    • خصيتيك
        
    • لتبيض
        
    Tamam, yumurtalarını sezonsal yağmurların olduğu yerlerde bırakıyorlar yani muson yağmurlarında. TED حسناً، إنها تلد بيضها حيث تسقط الأمطار الموسمية، أمطار الرياح الموسمية.
    Bu da 400 kötü yaprak bitinin vücut sıvısına yumurtalarını bırakmak anlamına gelir. TED هذا يعني انها ستحتاج الى 400 مَن ضار لتضع بيضها داخل سوائل اجسامهم.
    Artık bir erişkin olarak, yumurtalarını bırakacağı başka bir meşe ağacı aramalı. Open Subtitles الآن كحشرة بالغة، عليها أن تبحث عن بلوط آخر لتحقن به البيض.
    Böcekler yumurtalarını yerleştirir larvadan çıkıp, yerleşecek yeni bir yerler ararlar. Open Subtitles البقّ يضع بيض يرقات تتفتح وبعد ذلك يبحث عن مضيّفين جدّد
    Dişi kraliçe balığı yan olarak yüzüyor ve yumurtalarını dağıtıyor. Open Subtitles أنثى السمكة الملكة تسبح على جانبها بينما هي توزع بيوضها
    Dikkatli olsan iyi olur, ihtiyar, yoksa yumurtalarını kırarım. Open Subtitles انتبه أنت أيها العجوز وإلا سأسحق بيضك أنت
    Balıklar sekse ihtiyaç duymazlar çünkü sadece yumurtalarını yayarlar ve suda döllerler. Open Subtitles السمكة لا تحتاج إلى الجنس، لأنها تضع بيضها ويتم تلقيحها في الماء.
    Yakında yumurtalarını bırakacak. Çatlayacaklar ve her şey yoluna girecek. Open Subtitles عما قريب ستضع بيضها وسيفقس وسيكون كل شيء كما يرام.
    Dinozorlar bu memelilere karşı savunmasızdır, çünkü yumurtalarını yere bırakırlar. Open Subtitles كانت الديناصورات معرضة لخطر هذه الثدييات لوضعها بيضها على الأرض
    Erkek, dişiye sürtünür yumurtalarını bırakması için onu harekete geçirir. Open Subtitles يفرك الذكر نفسه على جسد الأنثى ليحثها على وضع بيضها
    Bu tırtıl, yumurtalarını içeri bırakan paraziter bir yabanarısının saldırısına uğradı. TED تمت مهاجمة هذه اليرقة بواسطة دبور طفيلي وضع البيض بداخلها.
    yumurtalarını koruma altına alıyor ve üç ay sonunda bebekler nihayet yumurtadan çıkıyor. TED لذلك فهي تحمي بيضها وبعد ثلاثة اشهر تخرج الصغار من البيض
    Ben mutfakta suflemin yumurtalarını çırparken yiyeceğim. Open Subtitles سآخذ حصتى و أتناولها و أنا أخفق البيض من أجل السوفليه
    Bana göre sende bulduğumuz iğne sana canavarın yumurtalarını bıraktı. Open Subtitles أعتقد أن الشوكة التي وجدناها .عليك قد تحمِل بيض المخلوق
    Eminim ardıç yumurtalarını ve böğürtlenlerini nerede bulabileceğini biliyordun. Open Subtitles أراهن أنكِ كنتِ تعرفين اين تبحثين عن بيض الحمام والتوت البرّي
    Erkek İmparator Penguenlerin yumurtalarını bacaklarının arasına alıp ısıttığını biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم أن ذكور البطاريق تبقي بيوضها دافئة بموازنتهم على أقدامهم؟
    yumurtalarını sabaha kadar bulup geri getireceğiz. Open Subtitles سوف نجد لك بيضك سوف نحضره لك فى الصباح
    Davacı yumurtalarını 20 bin'e sattığında sahiplikten de feragat etmiş oldu. Open Subtitles المدعي تخلى عن الملكيه عندما باعت بويضاتها بمبلغ 20 الف دولار
    Büyük iş, sanki burada yumurtalarını çırpan bir tek o. Open Subtitles الشئ المهم انه الوحيد الذى يضرب بيضه فى هذا المكان
    Kendi yuvası yoktur, diğer kuşların yuvalarına gider ve onların yumurtalarını yok eder. Open Subtitles لذا يذهب إلى أعشاش الطيور الأخرى ويحطم بيضهم
    Oradaki derinliğe ve akıntıya bakarak yumurtalarını bırakabilecek uygun bir yer arayacaklar. Open Subtitles يسبرون عمق النهر وشدة التيارات فيه ليجدوا المكان المناسب لوضع البيوض فيه
    16 gün içinde, yumurtlama dönemin başladığında yumurtalarını toplamak istiyoruz. Open Subtitles خلال 16 يوماً، عندما يبدأ التبويض، نود أن نحصد بويضاتكِ.
    Henüz değil. Asker yumurtalarını öldürdüğüne dair hiçbir şey hatırlamadığını iddia ediyor. Open Subtitles ليس بعد، فهو يدّعي عدمَ تذّكر أيّ شيء عن قتلِ بيوض الجنود.
    Kuşların yumurtalarıyla ziyafet çekip yuvaya kendi yumurtalarını bırakıyor. Open Subtitles إنه يتغذى على بيوض الطيور ويضع بيوضه بعشها
    Gümüşbalığı yumurtalarını alıp karıştırdım ve inceledim. Open Subtitles أخذت البيضات الفضية غير المتفقسة، وخلطتها ومررتها في مطياف الكتلة
    Ama daha önce yumurtalarını kesip sana yedireceğim. Open Subtitles وقبل أن أفعل سوف أقطع خصيتيك وسأطعمك إياهم
    Buraya tıpkı anneleri gibi yumurtalarını bırakırlar. Open Subtitles وتعود للهجرة النهائية لتبيض في نفس الجداول التي شهدت ولادتهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more