"yunusu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدولفين
        
    • الدلافين
        
    • دولفين
        
    • دلفين
        
    • دولفيناً
        
    • الدلفين
        
    • الدلفينة
        
    En iyisi önce yunusu öldüreyim ki onu ikiniz de görün. Open Subtitles أعتقد أننى سوف أقتل الدولفين أولا لا أريد أن أضيع عليكم هذة اللحظة
    Aman tanrım. Buluşmadan önce yunusu kırbaçlamıyor. Sen deli misin? Open Subtitles يا إلهي، إنه لا يضرب الدولفين قبل أي موعد غرامي كبير.
    Bunu, baltayı alıp bir grup yunusu parçalamak gibi düşünebilirsin. Open Subtitles قد تقوم بحمل فأس وتقوم بتقطيع عائلة من الدلافين
    Yüzlerce yunusu, bu şekilde koya doğru sürüyorlar. Open Subtitles هناك عدة آلاف من الدلافين تُقاد إلى الشاطئ
    Ganj nehir yunusu da, birkaç yüzlük bireyiyle artık had safhada soyu tükenme tehlikesi altında olan türlerden biri TED الحيوانات مثل دولفين نهر الغانج والذي يقطن الى الشمال قليلا وكما أنها معرضة للخطر.
    Bir yunusu havuzda yalnız tutmak USDA kurallarına aykırı değil mi? Open Subtitles أليس يتعارض إبقاء دلفين لوحدة بالمسبح مع قوانين وزارة الزراعة الأمريكية؟
    Bir an için, Fransızca dersi veren bir ördeği, kara delik etrafındaki yörüngede yapılan bir masa tenisi maçını, bir ananası burnunun ucunda tutan bir yunusu düşün. TED تخيل لثانية، أن هناك بطة تُدرّسُ الفرنسية أو مباراة كرة طاولة في مدار ما حول الثقب الاسود، أو دولفيناً يوازنُ حبة أناناس.
    Bu bir atkı oyuncak. Görsel ve işitsel sinyali göstermek için, yunusu klavyeye yönlendirmeye çalışıyorum. TED هذا وشاح لعب، وأنا أحاول أن أجذب الدلفين عبر لوحة المفاتيح، لأريها الإشارة المرئية والصوتية
    yunusu yeniden eğiteceğiz ve buradan götüreceğiz. Open Subtitles سنعيد تدريب الدلفينة وننقلها من المنطقة, وسأتولى ذلك
    Hayır. Jenny, şu akvaryumdaki yunusu görüyor musun? Bart'tan uzak olduğu için ürkek görünüyor? Open Subtitles لا, جيني هل ترين كيف يخاف الدولفين من بارت؟
    İşte tam o sırada birden bire gözümüze çarpan suyun içindeki o zavallı yunusu gördük. Open Subtitles وبعدها مباشرة، سِرنا إلى حافة المياه ورأينا ذلك الدولفين المسكين
    yunusu olmayan yunus eğitmeni mi olurmuş? Open Subtitles لا يمكن أن ترحل مدّربة الدولفين من دونِ دولفين
    Tamam ama bu yine de yunusu açıklamıyor. Open Subtitles حسناً ، ما زال هذا لا يُفسر أمر الدولفين
    Yani beyaz Pasifik yunusu. Open Subtitles مثل الدولفين الباسيفيكي الأبيض الجانب.
    Bu yunusu öldürebilirim. Open Subtitles سوف أقتل هذا الدولفين
    Yeni tanımlanan bu nehir yunusu yalnızca buraya özgüdür. Open Subtitles نوعيه تم التعارف عليها حديثاً من الدلافين النهريه والتى لا توجد بمكان اخر
    Burada, Brezilya'nın sel basmış ormanlarında ekip yeni keşfedilmiş bir nehir yunusu türünün izini sürüyor. Open Subtitles هنا في الغابات المغموره بالمياه في البرازيل الفريق على أثر أحدى الانواع المكتشفة حديثاً من الدلافين النهرية
    Ama hâlâ bir yunusu vurduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ولكن لا زلت أظن أنك قتلت دولفين!
    Peter, kapının önünde duruyor ve o yunusu bu zıpkınla öldürmeyi umuyorum. Open Subtitles بيتر، وأنا أقف هنا في شرفة منزلك الأمامية، على أمل أن قتل دلفين مع هذا الحربة.
    Bir sabah yanımda kamera yokken, ...teknedeki iki kişinin, bebek bir yunusu tekneye alıp, boğazını kestiklerine şahit oldum. Open Subtitles ...في أحد الأيام، لم أكن أحمل كاميراتي ...فرأيت بعض الرجال في القارب أخذوا دولفيناً صغيراً، وقطعوا عنقه
    (Thompson) yunusu kurtarmak için ne tür planları olduğunu sorduk. Doktor Harker şöyle dedi: Open Subtitles "حين سئل عما ينوي فعله لإستعادة الدلفين "كانهذاتعليقالدكتور"هاركر"
    Ama, eğer donanma yunusun öldüğünü söylüyorsa, o zaman yunusu ölmüştür. Open Subtitles لكن إن قالت البحرية إن الدلفينة قد ماتت, فذلك ما حدث شكراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more