"yuvadan" - Translation from Turkish to Arabic

    • العش
        
    • عشه
        
    • العشّ
        
    • العُشّ
        
    Bir şekilde elinize bir bilgisayar tutuştururlar ve sonra sizi yuvadan salıverirler. TED أنها مجرد تعطيك جهاز الكمبيوتر الخاص بك ومن ثم تطردك خارج العش.
    Her insanın hayatında yuvadan uçması gereken bir zaman vardır. Open Subtitles هنالك أوقات تمر في حياة الانسان عندما يرودون مغادرة العش
    Sekiz hafta boyunca bana bir gün yuvadan ayrılmak zorunda... olduğunu söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles أليس أنت الذي أخبرني قبل ثمانية أسابيع انه عليك أن تبتعد عن العش أحياناً؟
    Rüzgar yuvadan esiyor, biz de rüzgar altıyız. Open Subtitles إذا كان العش بإتجاه الريح , إذن نحن كذلك
    Şimdi arılar bir günde yaklaşık olarak dört kez yiyecek arar, böylece bu yuvadan belki iki mil uzağa yayılacağız. Open Subtitles الدبور يخرج باحثًا عن الطعام ما يقرب من 4 مرات يوميًا، يبتعد لما يقرب الميلين عن عشه
    Yavrular iki haftalık olunca yuvadan ayrılır ve yemek aramaya başlar. Open Subtitles أن الصغار تترك العش عندما تبلغ من العمر إسبوعان فقط ويبدوأ فى البحث عن الغذاء بأنفسهم
    Her iyi anne bebeğinin yuvadan ayrılma zamanını geldiğinde bilir. Open Subtitles الأم تعلم متى يحين الوقت كي يغادر صغارها العش
    Shylock bir gün kuşun yuvadan uçacağını biliyordu ama böyle bir şeyin olacağına asla inanmak istemiyordu. Open Subtitles أما شيلوك بدوره عرف أن الطائر قد نبت ريشه وأنها شأن كل الطيور تهجر العش
    Üvey kardeşlerinin kendisini dışlayacaklarını düşündüğü için onları yuvadan uzaklaştırmaya çalıştı Open Subtitles والذي يجب عليه تجنب أشقاءه فيقوم بدفع قشور البيض إلى خارج العش
    Seni yuvadan ayrılmaya, kendi kanatlarınla... - uçmaya teşvik eden benim. Open Subtitles أنا من كان يحثك على مغادرة العش أيتها الشابة كي تحلقي!
    Yavru kuşlar yuvadan uçmaz, itilmeleri gerekir. Open Subtitles هيا, الطيور الصغيرة لن تقفز من العش لابد أن يُدفعوا
    Diğer yumurtaları yuvadan atarlar. Open Subtitles تقوم بإلقاء البيض الخاص بالطائر صاحب العش
    yuvadan haberim vardı. Ama yumurtalardan haberim yoktu. Open Subtitles كنت أعرف بأمر العش لكنني لم أعرف بأمر البيض
    Yavrular bir aylık zaman diliminden sonra yuvadan ayrılmaları ve ihtiyaç duyacakları gücü kazanmaları için gece gündüz balık ziyafeti çekmek zorunda. Open Subtitles يحتاج الفراخ تناول سمكة طوال الليل كل ليلة لإكتساب القوة التي يحتاجونها لمغادرة العش في ظرف شهر من الزمن
    Kuşları yuvadan salmalısın. Open Subtitles يجب عليكِ اعطائنا فرصة ادفي الطيور خارج العش
    Yavru kuş yuvadan uçmaya hazırlanıyor. Bunun da uçmasına izin verecek misin? Open Subtitles الكتكوت يستعد لمغادرة العش هل تنوين ترك هذا الكتكوت يحلق بعيداً؟
    Belki de onları sadece yuvadan atıp en iyisini ummalıyız. Open Subtitles ربما علينا أن نرميهم من العش ونتمنى لهم الخير
    Sen beni yuvadan dışarı itmeye çalışıyordun... ve haklıydın. Open Subtitles .. لقد كنتِ تحاولِ دفعي من العش ولقد كنتِ محقة
    Düşün, anne kuş yavrularının uçmasına yardım etmek için yuvadan aşağıya itmiyor mu? Open Subtitles أتظنين أم الطيور تقذف بصغرها من العش لتساعدها على الطيران؟
    Tatlım, artık yuvadan uçmasına izin verelim. Open Subtitles عزيزتي اتركيه في عشه
    Hayır, diğerinin yerini tutamaz ki. Artık yuvadan uçtu. Open Subtitles لا , لن أستطيع تغيير حبيبتي القديمة هي تُطيّر العشّ الآن.
    Ağ benzeri bir yapıdan merkezi bir yuvadan yayılıyor ve tüm alana hükmediyorlardı. Open Subtitles الإنتشار من العُشّ مركزي في نمط شبه البيت العنكبوت ويُسيطرُ على المنطقةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more