"zıplamak" - Translation from Turkish to Arabic

    • القفز
        
    • تقفز
        
    • أقفز
        
    • اقفز
        
    • للقفز
        
    • بالقفز
        
    • والقفز
        
    • وتقفز
        
    zıplamak bir işe yaramıyor! Acı biraz gidiyor ama hemen geri geliyor! Open Subtitles القفز لا يجدي نفعاً، أعني إنه يفيد لوهلة، لكنه لا يحسن الوضع.
    Mesele yalnızca en yükseğe zıplamak değil, buna uzun süre devam edebilmek. Open Subtitles ليس فقط من يقفز أعلى هو الفائز ولكن من يستمر في القفز
    Maymunlar gibi sağa sola zıplamak saha kullanışlı olur muydu? Open Subtitles ألن يكون هذا عمليا أكثر أن تقفز من مكان لآخر كما يفعل قرد الجبون؟
    Sen görmek bütün kabile iyi zıplamak. Open Subtitles و كما تري القبيلة بأكملها تقفز بشكلاَ جيد
    Ama bu gece zıplamak istiyorum Trompet ve saksafonlarla Open Subtitles لكن الليلة أود أن أقفز على موسيقى الطبول والساكسفون
    zıplamak, teslimatçının bisikletini almak ve sıvışmak. Open Subtitles اقفز إلى الأسفل وآخذ دراجة رجل التوصيل واهرب
    Ve ana fikir, bunu sıkıştıracağız, suda enerjiyi depolayacağız ve zıplamak için salacağız. TED والفكرة الأساسية هي أننا سنقوم بالضغط عليها، لنخزن الطاقة في الزنبركات، ومن ثم نفرج عنها للقفز.
    Biliyorsun zıplamak yasak. Bu köpek yasalarına aykırı. Open Subtitles ليس مسموح بالقفز هو ضدّ نظام الكلب.
    Koşmak, zıplamak, ateş etmek bunlar sizin işiniz... Open Subtitles الجرى , والقفز , واطلاق النار على الناس انة جزء
    Duvarla tırmanmak, binaların falan üstüne zıplamak şahane olurdu bence. Open Subtitles أنا أقول فحسب.. إن ذلك سيكون رائعاً أن تتسلق الجدران وتقفز على البنايات والأشياء
    zıplamak, çok küçükseniz gezinmek için başka ilginç bir yol. TED طريقة أخرى ومثيرة جدا للاهتمام للتنقل عندما يكون حجمك صغير جدا هي القفز.
    Bu şeyi kaldırmak mı? Sorun değil. Tek yapmanız gereken biraz zıplamak. Open Subtitles ليست معضلة كل ما تحتاجونه هو القليل من القفز
    Sanırımı bir çöp kutusunun tepesine zıplamak pek süper güç sayılmaz, ama biraz garip değil mi? Open Subtitles حسناً ، لا اظن ان القفز فوق القمامة يصنف بقوى خارقة ، ولكن بدى الأمر غريباً ، أليس كذلك؟
    Koşmak, zıplamak, tırnaklar, süper duyu, birçok doğa üstü özellik. Open Subtitles الركض ، القفز ، المخالب ، والسمع القوي يبدوا ابعد من حدود التميز
    Top yüksekten geliyor ve yakalamak için zıplamak zorunda kalıyorum. Open Subtitles و الكرة ترتفع و أنا عليّ القفز للأمساك بها، لكن...
    Tabii, bir kadın senin üzerine zıplamak istemiyorsa kesin korkmuştur. Open Subtitles نعم , لان المرأة إذا لم تكن تريد ان تقفز عليك فإنها متحجرة
    Bir yerde çok uzun süre sıkışıp kalınca olduğun yerden bir el bombası fırlatıp zıplamak ve dua etmek gerektiğine inanırım. Open Subtitles أعتقد لو بقى الشخص في مكان معين لمدة طويلة سيكون من الأفضل أن ترمي بقنبلة حيث تقف، ثم تقفز وتدعو ...
    Kabile göstermek sana nasıl iyi zıplamak. Open Subtitles ستعلمك القبيلة كيف تقفز بشكلاَ جيد
    Ama bu gece zıplamak istiyorum Trompet ve saksafonlarla Open Subtitles لكن الليلة أود أن أقفز على موسيقى الطبول والساكسفون
    Eğer bu hafta aşağı yukarı zıplamak istersem, çamaşır gününe kadar beklemek zorundayım. Open Subtitles و لكن إن قررت أن أقفز مرة أخرى هذا الأسبوع فعلي أن أنتظر إلى يوم الغسيل
    - Her zaman büyüklerden birinden tek ayak üstünde zıplamak için mesaj alıyorum. Open Subtitles ماذا تفعل؟ كل مرة تصلني رسالة من أحدهم يجب أن أقفز على قدم واحدة
    - zıplamak istemiyorum. Open Subtitles لكنى لا اريد ان اقفز - عليك ان تصدق انها -
    Anne hala zıplamak zorunda mıyım? Open Subtitles امى هل يجب على ان اقفز
    Fakat zıplamak için hazırlar. Daha sonra şiddetli bir rüzgar çıkıyor. Open Subtitles ولكنهم كانوا على إستعداد للقفز وقتها هبت ريح قوية
    - Chewie, hiper-uzaya zıplamak için hazırlan. Open Subtitles -تشيو",أستعد لتقم بالقفز في الفراغ ثلاثي الأبعاد".
    Oraya çıkmak ve bir astronot gibi zıplamak istiyorum. Open Subtitles أود الدخول والقفز كرواد الفضاء.
    Bir daha masadan atlayıp karşıya geçip, bezini tuvalete smaç basıp sifona zıplamak yok. Open Subtitles حسنا, إياك والقفز من طاولة تغيير الحفاضات وثم تتدحرج على الأرض, وترمي حفاضتك في المرحاض بطريقة كرة السلة وتقفز لضغط مقبض جرف الماء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more