"zaafım" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقطة ضعف
        
    • نقطة ضعفي
        
    • أنا قمة
        
    • نقطة ضعفى
        
    • لدي ضعف
        
    • لملكية
        
    Hayatımda tek bir zaafım var ve o da elinde. Open Subtitles لدي نقطة ضعف وحيدة في هذه الحياة وعرف كيف يستغلها
    Ümitsiz vakalara karşı zaafım var. Bu yüzden balinalarla çalışıyorum. Open Subtitles أعاني من نقطة ضعف مشهورة بسوء السُّمعة للقضايا ذات الحظ السييء،
    Çünkü, bilmiyorum işte, seksi, sıkı kasları ve büyük pazuları olan erkeklere karşı zaafım var. Open Subtitles لا أعرف, ربما عندى نقطة ضعف اتجاه الشباب الجذابين و الأذرع الكبيره المشدوده
    Sana hep zaafım vardı çünkü yalnız sen suçumu, çektiğim acıyı görüyordun... Open Subtitles طالما كُنتِ نقطة ضعفي لأنكِ المرأة الوحيدة التي رأيتِ الذنب والألم
    Bu benim zaafım. Open Subtitles إنها نقطة ضعفي صباح الخير ، أيها الجمال النائم عجة كبريزى واحدة لما بعد المضاجعة
    Evet, piçlere zaafım vardır. Open Subtitles أوه, نعم, حسنا, أنا قمة في النذالة.
    Böyle şeylere... biraz zaafım olduğu doğrudur. Open Subtitles نقطة ضعفى ... الآن وفيما بعد
    Sanırım ona karşı zaafım vardı. Open Subtitles لا بد أنه كان لدي ضعف اتجاهها.
    Sonuç olarak, deniz kıyısındaki yerlere zaafım vardır. Open Subtitles و كما أصبح الأمر عندى هذا النسب لملكية الشاطىء الأمامى
    Büyük ihtimalle en büyük zaafım, üniversiteden beri kendimi ne kadar az zorladığımdır. Open Subtitles أريد أن أقول أن أعظم نقطة ضعف لدي أنني لم أهتم بمستقبلي بعد الكلية
    Üniformalı erkeklere zaafım var. Open Subtitles ولكن لدي نقطة ضعف لرجل يرتدي الزي الرسمى
    Biliyorsun, her zaman kızıllar için zaafım var. Open Subtitles اتعرفين انا دائماً لدي نقطة ضعف أمام المتمردون ذو الشعر الأحمر
    Hexenbiestlere karşı hep zaafım olmuştur. Open Subtitles كانت لدي دائما نقطة ضعف اتجاه الهيكسنبيست
    Ümitsiz vakalara zaafım var. Open Subtitles ولدي نقطة ضعف ‏حيال القضايا الميؤوس منها. ‏
    Çünkü kaybedenlere karşı zaafım var Bobby. Open Subtitles لأن لدي نقطة ضعف تجاه الفشلة يا بوب
    Bağımlı olduğumu biliyordu, kokainin zaafım olduğunu biliyordu o da kokaini, beni ve kızlarımı kontrol etmek için kullandı. Open Subtitles كان يعلم أنني كنت مدمنة كان يعرف انه نقطة ضعفي لذلك استخدمه للسيطرة علي وعلى بناتي
    Bu benim zaafım. Open Subtitles .وأريد أن أكون الأفضل .وهذه هي نقطة ضعفي
    Ben güçlü bir shinobi'yim, ama kadınlar benim zaafım! Open Subtitles إنني نينجا قوي لكن النساء هنّ نقطة ضعفي
    Düğünlere zaafım olduğunu biliyorsun. Open Subtitles هو حتى تقضي وقتاً معي -تعلم أن نقطة ضعفي حفلات الزفاف
    Kartonpiyerlere zaafım var. Open Subtitles تعلم أن هذه نقطة ضعفي هذا أمر بغيض
    Evet, piçlere zaafım vardır. Open Subtitles أوه, نعم, حسنا, أنا قمة في النذالة.
    Bu benim zaafım. Open Subtitles هذه نقطة ضعفى.
    Doğu bloku kadınlarına karşı zaafım olduğunu biliyorsun. Open Subtitles تعرف أن لدي ضعف تجاه النساء الشرقيات
    Sonuç olarak, deniz kıyısındaki yerlere zaafım vardır.. Open Subtitles و كما أصبح الأمر عندى هذا النسب لملكية الشاطىء الأمامى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more