"zahmetinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • عناء
        
    Buraya bizzat gelme zahmetinde bulundum. Sabahın köründe! Open Subtitles تحملت عناء المجيء بنفسي، في هذا الصباح الباكر.
    Sevgilisini şüpheli olarak inceleme zahmetinde bulundunuz mu acaba? Önce Jasper dedin. Open Subtitles أتكبدتم عناء التحقق من عشيقها كمشتبه به؟
    Bütün o vampirleri kendi ellerimle öldürme zahmetinde bırakmadın beni. Open Subtitles وفّرت عليّ عناء قتل كلّ مصّاصي الدماء أولئك بنفسي.
    Berlin'in, neden bir anda Alan Fitch'i öldürmek istediğini söyleme zahmetinde bulundu mu acaba Reddington? Open Subtitles ألم يكلف ريدينغتون نفسه عناء قول لكم لماذا برلين مهتم بقتل فيتش
    Dediğin gibiyse neden inkar zahmetinde bulunuyorsun? Open Subtitles لمَ تتجشَّم عناء النكران طالما ماهيّتك كما وصفتها؟
    Hangi ülkeden geldiğini sorma zahmetinde bulundunuz mu? Open Subtitles هل تكبدتُم عناء السؤال عن البلد المُصَنِّع حتى؟
    Ona hiç ne yaptığını açıklama zahmetinde bulundun mu? Open Subtitles هل كلفت نفسك عناء شرح ما كنت تفعله به؟
    Tesekkur etme zahmetinde bulunmak zor mu geldi? Open Subtitles أكثير عليكَ لو تحملتَ عناء الشكر؟
    - Neden buraya gelme zahmetinde bulunmuğumuzu dahi bilmiyorum! Open Subtitles - أنا لا أعرف حتى - لا يوجد لديه الملابس! - لماذا نحن عناء المجيء إلى هنا!
    Bunu bilebilirdin tabii ki bana bir isim verme zahmetinde bulunsaydın eğer. Open Subtitles وطبعاً كنتِ لتعرفي ذلك... لو أنّكِ كلّفتِ نفسك عناء إعطائي اسماً
    Neden yemek pişirme zahmetinde bulunuyoruz ki? Open Subtitles لما نتكلف حتى عناء الطهي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more