"zalimlik" - Translation from Turkish to Arabic

    • القسوة
        
    • قسوة
        
    • وحشية
        
    • قاسيا
        
    • قاس
        
    • الوحشية
        
    • وحشى
        
    • انعدام الرحمة
        
    • القسوه
        
    • خبثاً
        
    Güreşmeye zorlamak bir şey değildi ama saçlarını kesmek zalimlik. Open Subtitles لا بأس بإجبارهما على المصارعة لكن من القسوة قصّ شعرهما
    Sanki dudaklardan bir zalimlik okunuyordu. Open Subtitles يمكن للمرء أن يقول أن هناك لمسة من القسوة في الفم
    Ve onlar hakkinda asagilayici bir dille konustun bu konusma seklin bana planlamis bir zalimlik hissettirdi. Open Subtitles و قد تكلمت عنهم بإحتقار و ما شعرت به كانت قسوة متعمدة
    İyi olan her şeyin yerine zalimlik ve kötülük getiriyor. Open Subtitles انها تمنح وحشية ذعر متجهمة ضد اي شيء لائق
    Bilmiyorum bebeğim ama zalimlik olsun diye yaptığını sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعلم ، حبيبتيْ ولكن لا أعتقد أنه يقصد أن يكون قاسيا
    - Onu vurmamız daha iyi olur. Başka cinayet istemiyorum ama diğer türlüsü zalimlik olacak. Open Subtitles لربما ينبغي أن نقتله، لا أريد رؤية قتل آخر، ولكن هذا قاس
    Onu yarım bir yaşama mahkum etmek zalimlik olur. Open Subtitles أتوسل إليك. الوحشية ستصب عليها اللعنة حتى نصف عمرها مثل هذا، ذلك ما لا تريده.
    Eğer zalimliği görmezden gelirsek, her yerde daha çok zalimlik olur. Open Subtitles إذا تجاهلنا القسوة فى المقام الاول هذا سيجعلها مقبولة فى كل مكان
    Artık bu diyarları yeni bir zalimlik dalgası kırıp geçirecek! Open Subtitles لنسمح لموجة جديد كلياً من القسوة أن تغسل هذه الأرض الكسولة
    Bu evde yeterince zalimlik gördüm. Open Subtitles لقد رأيت ما يكفي من القسوة في هذا المنزل لأريد تركه
    Bak, bak zalimlik yüzünden okunuyor. Tam bir alçak. Open Subtitles انظري , انظري القسوة ظاهرة علي وجهه فهو وغد
    Kuşu bu kadar erken salmanın zalimlik olacağını, zayıf olduğundan ve uçamadığından dolayı kesinkes öleceğini, benim kuşu serbest bırakma isteğimin onun hazır olduğu anlamına gelmediğini söylemişti. Open Subtitles لقد قال .. سيكون من القسوة ترك العصفور يمضي بهذه السرعه فسيموت بالتأكيد من تلقاء نفسه
    Bu köleyi gömmek zalimlik değildir. Open Subtitles اليس من القسوة دَفن هذا العبدِ
    Bunu yapamazsın, baba. zalimlik olur! Open Subtitles لا يمكنك فعل هذا يا ابي إنها قسوة
    Arka bahçede zincirlemek zalimlik. Open Subtitles إبقاءه بالسلال في الفناء الخلفي قسوة
    Annemin eğitim rehberliğini zalimlik yapar. Open Subtitles توجيهات والدتي الأبوية وحشية بالكامل
    Keşke binilebilseydi. Hayvanlara zalimlik oluyormuş anlaşılan. Open Subtitles على ما يبدو انها وحشية حيوانية
    Korkmuş bir kızı rahatlatıyordu. Bunu yapmak zalimlik olurdu. Open Subtitles كان يهون الأمر على فتاة خائفة,لكان هذا الامر قاسيا
    Sonuçta onları böyle bir kriz anında yalnız bırakmamızın zalimlik ve sorumsuzluk olacağını düşünüyorum. Open Subtitles لذا أعتقد أنه سيكون على حد سواء تصرف قاس و أرعن لاستبعادهما هذه المرة
    Diğer ikisi ise yatağını ıslatma ve hayvanlara zalimlik. Open Subtitles الجزئان الأخران هما تبليل السرير و الوحشية مع الحيوانات
    zalimlik bunun adı. Open Subtitles نعم , هو كذلك هذا وحشى يارجل
    zalimlik. Open Subtitles انعدام الرحمة.
    Eğer zalimliği görmezden gelirsek, her yerde daha çok zalimlik olur. Open Subtitles اذا تجاهلنا القسوه فى المقام الاول هذا سيجعلها مقبوله فى كل مكان
    - Bu anlamsız bir zalimlik değildi. Open Subtitles -هذا ليس خبثاً تافهاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more