Güreşmeye zorlamak bir şey değildi ama saçlarını kesmek zalimlik. | Open Subtitles | لا بأس بإجبارهما على المصارعة لكن من القسوة قصّ شعرهما |
Sanki dudaklardan bir zalimlik okunuyordu. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يقول أن هناك لمسة من القسوة في الفم |
Ve onlar hakkinda asagilayici bir dille konustun bu konusma seklin bana planlamis bir zalimlik hissettirdi. | Open Subtitles | و قد تكلمت عنهم بإحتقار و ما شعرت به كانت قسوة متعمدة |
İyi olan her şeyin yerine zalimlik ve kötülük getiriyor. | Open Subtitles | انها تمنح وحشية ذعر متجهمة ضد اي شيء لائق |
Bilmiyorum bebeğim ama zalimlik olsun diye yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ، حبيبتيْ ولكن لا أعتقد أنه يقصد أن يكون قاسيا |
- Onu vurmamız daha iyi olur. Başka cinayet istemiyorum ama diğer türlüsü zalimlik olacak. | Open Subtitles | لربما ينبغي أن نقتله، لا أريد رؤية قتل آخر، ولكن هذا قاس |
Onu yarım bir yaşama mahkum etmek zalimlik olur. | Open Subtitles | أتوسل إليك. الوحشية ستصب عليها اللعنة حتى نصف عمرها مثل هذا، ذلك ما لا تريده. |
Eğer zalimliği görmezden gelirsek, her yerde daha çok zalimlik olur. | Open Subtitles | إذا تجاهلنا القسوة فى المقام الاول هذا سيجعلها مقبولة فى كل مكان |
Artık bu diyarları yeni bir zalimlik dalgası kırıp geçirecek! | Open Subtitles | لنسمح لموجة جديد كلياً من القسوة أن تغسل هذه الأرض الكسولة |
Bu evde yeterince zalimlik gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ما يكفي من القسوة في هذا المنزل لأريد تركه |
Bak, bak zalimlik yüzünden okunuyor. Tam bir alçak. | Open Subtitles | انظري , انظري القسوة ظاهرة علي وجهه فهو وغد |
Kuşu bu kadar erken salmanın zalimlik olacağını, zayıf olduğundan ve uçamadığından dolayı kesinkes öleceğini, benim kuşu serbest bırakma isteğimin onun hazır olduğu anlamına gelmediğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال .. سيكون من القسوة ترك العصفور يمضي بهذه السرعه فسيموت بالتأكيد من تلقاء نفسه |
Bu köleyi gömmek zalimlik değildir. | Open Subtitles | اليس من القسوة دَفن هذا العبدِ |
Bunu yapamazsın, baba. zalimlik olur! | Open Subtitles | لا يمكنك فعل هذا يا ابي إنها قسوة |
Arka bahçede zincirlemek zalimlik. | Open Subtitles | إبقاءه بالسلال في الفناء الخلفي قسوة |
Annemin eğitim rehberliğini zalimlik yapar. | Open Subtitles | توجيهات والدتي الأبوية وحشية بالكامل |
Keşke binilebilseydi. Hayvanlara zalimlik oluyormuş anlaşılan. | Open Subtitles | على ما يبدو انها وحشية حيوانية |
Korkmuş bir kızı rahatlatıyordu. Bunu yapmak zalimlik olurdu. | Open Subtitles | كان يهون الأمر على فتاة خائفة,لكان هذا الامر قاسيا |
Sonuçta onları böyle bir kriz anında yalnız bırakmamızın zalimlik ve sorumsuzluk olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لذا أعتقد أنه سيكون على حد سواء تصرف قاس و أرعن لاستبعادهما هذه المرة |
Diğer ikisi ise yatağını ıslatma ve hayvanlara zalimlik. | Open Subtitles | الجزئان الأخران هما تبليل السرير و الوحشية مع الحيوانات |
zalimlik bunun adı. | Open Subtitles | نعم , هو كذلك هذا وحشى يارجل |
zalimlik. | Open Subtitles | انعدام الرحمة. |
Eğer zalimliği görmezden gelirsek, her yerde daha çok zalimlik olur. | Open Subtitles | اذا تجاهلنا القسوه فى المقام الاول هذا سيجعلها مقبوله فى كل مكان |
- Bu anlamsız bir zalimlik değildi. | Open Subtitles | -هذا ليس خبثاً تافهاً |