"zamanı yoktu" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم يكن لديه وقت
        
    • يكن لديه الوقت
        
    • يجد الوقت
        
    • يملك الوقت
        
    Ailesi yoktu, kadınlara ayıracak zamanı yoktu ve ilk romanı saplantı derecesinde gizliydi. Open Subtitles لم يكن لديه عائلة, لم يكن لديه وقت لامراة في حياته و كان متكتماً جداً حول روايته الاولى
    Yaptırmaya zamanı yoktu. Yaptırtmaya zamanı yoktu. Ruslar yaptı. Open Subtitles لم يكن لديه وقت لصنعها الروس صنعوها له
    Ama düşünmek için zamanı yoktu, yada beni artık önemsemiyordu. Open Subtitles لكنه, لم يكن لديه الوقت ليفكر أو يهتم بي
    Onun yapmadığına eminim. O kadar zamanı yoktu. Open Subtitles من المؤكد أنه لم يصنعها لم يكن لديه الوقت الكافي لذلك
    Ama sana bir doğumgünü hediyesi alacak kadar bile zamanı yoktu, hatırladın mı? Open Subtitles ولكنه لم يجد الوقت حتى لشراء هدية لعيد ميلادك ، أتذكرين؟
    Soğumaya zamanı yoktu. Öyle değil mi Dee? Open Subtitles هذا لأنه لم يملك الوقت ليبرد أليس كذلك يا (دي)؟
    Babamın dine ayıracak fazla zamanı yoktu. Open Subtitles والدي لم يكن لديه وقت كافي للدِين
    -Söyleyecek zamanı yoktu. Open Subtitles - هو لم يكن لديه وقت لإخباري شىء
    zamanı yoktu! Open Subtitles لم يكن لديه وقت
    Yaptırmaya zamanı yoktu. Open Subtitles لم يكن لديه وقت لصنعها
    Viyana sarayını kuşatan töre ve âdetler için zamanı yoktu. Open Subtitles لم يكن لديه وقت لتقاليد اللياقة والتفاوض التي تكتنف البلاط الملكي في (فيينا)
    O bir sporcuydu ve ödevleri için yeterince zamanı yoktu, o yüzden ben de matematik ve edebiyatta yardımcı oldum. Open Subtitles مفهوم؟ , و هو كان نجماً , لم يكن لديه الوقت لأداء فروضه المنزلية لذا ساعدته
    Evet, el yordamıyla yaptı keza yeni bir sayaç yapmak için hiç zamanı yoktu. Open Subtitles أجل، فعل ذلك يدوياً، لأنّه لم يكن لديه الوقت لإنشاء مؤقّت جديد للوقت
    zamanı yoktu, baba. Open Subtitles لم يكن لديه الوقت يا أبي
    zamanı yoktu. Open Subtitles لم يكن لديه الوقت
    Bana söyleyecek kadar zamanı yoktu. Open Subtitles لم يكن لديه الوقت ليخبرني
    Ailesi için hiç zamanı yoktu. Open Subtitles لا يجد الوقت من اجل عائلتة
    Maggie için zamanı yoktu. Open Subtitles لم يملك الوقت الكاف معها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more