| Hayır, sanmıyorum. Öyle olsaydı, kendi zamanımıza dönmüş olurduk. | Open Subtitles | لا أظن ذلك، وإلا، لكنّا قد عدنا إلى زمننا |
| Eğer beklersek onu kendi zamanımıza götürmek için fırsatı da kaybetmiş oluruz. | Open Subtitles | إن انتظرنا، سنخسر كل الفرص لإستعادتها في زمننا |
| Eğer Nicholas'ı durdurursak, zamanımıza dönmemiz gerekecek. | Open Subtitles | وإن استطعنا إيقاف ( نيكولاس ) فسنعود إلى زمننا |
| Yani kendi zamanımıza dönmenin hiç bir yolu yok mu? | Open Subtitles | إذاً لا توجد طريقة في الكتاب عن كيفية عودتنا لوقتنا السابق؟ |
| Çabamıza ve zamanımıza değecek münasip bir yatırım olarak görünmüştü. | Open Subtitles | لقد بدا الأمر وكأنّه إستثمار لائق لوقتنا ومجهودنا |
| Gördüğüm kadarıyla hala bizim zamanımıza nasıl geldiğine inanamıyorsun. | Open Subtitles | أرى أنك مازلت غير مصدق عن كيفية وصولك إلى زماننا |
| Seni bulup bizim zamanımıza getirmek için canını feda etti. Bu olmasaydı krallığımız, varlığımız tehlike altında olacaktı. | Open Subtitles | و تجلبك إلى زماننا لأن مملكتنا و بقاءنا مهدد |
| Kendi zamanımıza dönelim artık. | Open Subtitles | الآن لنعد إلى زمننا |
| Kendi zamanımıza geri dönüp tekrar başlayacağız. | Open Subtitles | سنعود لوقتنا وسنعود من جديد |