"zamanınızı" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقتكم
        
    • وقتكِ
        
    • لوقتك
        
    • وقتك
        
    • وقتَكَ
        
    • وقتُكَ
        
    • والكلماتُ بأجمعها لم
        
    • أوقاتكم
        
    Ve detaylara girerek zamanınızı almak istemiyorum, ama sağ aşağıda bizim sahip olduğumuz şeye benzer bir şeyin örneğini görüyorsunuz. TED ولا أريد تضيع وقتكم بالخوض في التفاصيل، لكن في الجهة اليمنى أسفلاً تشاهدون مثالاً عمّا توصلنا إليه.
    Ama lütfen, kıymetli zamanınızı... bana harcamayın. Open Subtitles لكن رجاء لا تدعوني أخذ الكثر من وقتكم الثمين
    Bence ikinizin de bu işe olumlu yönde bakıp zamanınızı sonsuz laneti düşünmeyerek geçirmeniz çok güzel. Open Subtitles أنا اعتقد ان هذا رائع كون كلاكما قادر على التركيز في الايجابيات ولا تضيعوا وقتكم في القلق من الخطيئة الأبدية
    Tabii ki ama zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Adamı ben öldürmedim. Open Subtitles بالتأكيد ، ولكن أنتِ تهدرين وقتكِ أنا لم اقتل الرجل
    Güzel bir soru: her gün zamanınızı nasıl geçirdiğiniz konusunda ne hissediyorsunuz? TED انه سؤال وجيه كيف تشعر حيال كيفيية قضاءك لوقتك كل يوم؟
    zamanınızı gerçekleri bilmeden geçirdiniz, dünyanıza çöreklenmiş karanlıkta, amaçsızca dolanırken geçmişin izinde takılıp kalmış halde, ama şimdi aydınlığa giden yol açıklığa kavuştu ve yeni bir inanca kucak açmanın zamanı geldi. Open Subtitles أمضيتم وقتكم فى تجاهل الحقيقةِ تَتعَثُّرون بدون هدف خلال الظلامِ المُختار على عالمِكَ بزخارف الماضي
    Hiç zamanınızı harcamadan direkt olarak ana konuya giriyorum. Open Subtitles لا نريد أن نضيع وقتكم الثمين لذا فلننتقل للموضوع الرئيسي
    Kalemleri bırakın! Şaka yaptım. zamanınızı kullanın. Open Subtitles ضعوا الأقلام جانبا إني أمازحكم خذوا وقتكم
    zamanınızı boşa harcadım. Ona bunu yapamam. Open Subtitles لقد ضيعت وقتكم حقاً، لا يمكنني ان أفعل هذا بها
    Sizin, hala şu oyun hakkında.. ...konuşarak zamanınızı boşa harcamanıza inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع تصديقكم يا رفاق و أنتم تضيّعون وقتكم بالحديث عن تلك اللعبة.
    zamanınızı buna mı harcıyorsunuz? Open Subtitles حسنا، لقد قضيتم وقتكم اللعين لعمل ذلك، أليس كذلك؟
    Tüm zamanınızı işinize bakmak yerine bir okul sonrası dersine gelmekle harcadınız. Open Subtitles أنتم ضيعتم وقتكم في البحث عن صف مابعد المدرسة.
    Yeryüzünde kalan zamanınızı nasıl yaşamak istiyorsunuz? Open Subtitles في وقتكم المتبقي على الأرض كيف تريدون أن تعيشوا؟
    Tüm zamanınızı burada geçirecekseniz malikânede oturmanın ne anlamı var ki? Open Subtitles ما فائدة امتلاك قصر إن كنتم تقضون وقتكم كله هنا؟
    Bir adamın hayatı sallantıda ve siz zamanınızı bu şekilde mi harcıyorsunuz? Open Subtitles حياة رجل على المِحك وهكذا كيف تقْضُون وقتكم ؟
    zamanınızı buna harcayın, ben de en kısa zamanda ameliyathanede bana katılmanızı sağlayayım. Open Subtitles اقضي وقتكِ معه، وسانظر في أمر انضمامكِ إلي في غرفة العمليات قريبا جدا.
    Bilemiyorum. Belki de gaipten sesler duyuyorumdur. zamanınızı boşa harcadığım için özür dilerim. Open Subtitles لا أعلم، ربّما أنا فقط أسمعُ أشياءً أنا آسفةٌ لأنّي ضيّعتُ وقتكِ
    Yanılmışsa, zamanınızı boşa harcamak istemedi. Open Subtitles لقد كانت أمراً بعيد المنال، ولمْ يرد أن يهدر وقتكِ لو كان مُخطئاً.
    Tüm o "Erkekler Venüs'ten" saçmalığı zamanınızı ve paranızı israf etmekten ibaret. Open Subtitles "كل هذا الهراء أن الرجال من كوكب الزهرة، تضييع لوقتك و نقودك"
    Bana bir iyilik yapıp adres defterine bakın. Fazla zamanınızı almayacağım. Open Subtitles كوني لطيفة واقرأيه لي لو سمحتي ولن أستهلك من وقتك المزيد
    Birkaç gün içinde geri geleceğine ve zamanınızı boşa harcadığımıza üzüleceğimize eminim. Open Subtitles أَنا متأكّدُ هي سَتَكُونُ خلفية في يومين... ونحن سَنَكُونُ آسفينَ أُهدرنَا وقتَكَ.
    zamanınızı daha fazla almayalım. Teşekkürler. Open Subtitles لا نريد أن نأخذ المزيد من وقتُكَ شكراً لك
    zamanınızı ayırdığınız için size olan borcumuzu kelimelerle anlatamayız, çok teşekkür ederiz. Open Subtitles والكلماتُ بأجمعها لم توفي بالدين الذي ندينهُ لكم، على صبركم ووقتكم الذي قدمتموه لنا. لذا، شكراً جزيلاً لكم.
    Bu şekilde işleyen bir dünya hayal edebiliyor musunuz? zamanınızı iyi bir şekilde geçirmenize yardımcı olan bir dünya? TED لكن هل بإمكانكم تخيل عالم كامل يعمل بتلك الطريقة، يساعدكم في قضاء أوقاتكم بشكل أمثَل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more