"zaman çok" - Translation from Turkish to Arabic

    • جداً عندما
        
    • جدا عندما
        
    • كثيراً عندما
        
    • للغاية عندما
        
    • جدّاً عندما
        
    • كثيرا عندما
        
    • الوقت يمر بسرعة
        
    • جدا دائما
        
    • جداً عندها
        
    • حقّاً عندما
        
    • سيستجوبوني
        
    Yeni yerlerde fark ettiğiniz zaman çok tatmin edici birşey. TED والأمر مجز جداً عندما تكتشفهم في أماكن جديدة.
    Seni eğitmeyi bitirdiğim zaman çok iyi olacaksın. Open Subtitles سوف تصبحين جيدة جداً عندما أنتهي من تدريبكِ
    Bu terzi, onun parasını almadığı zaman çok mutsuz olur. Open Subtitles هذا الخياط سيكون حزينا جدا عندما لا يحصل على أمواله
    Herkes onun Jake ile evlendiği zaman çok şaşırdı. Open Subtitles حتى انها فاجأت الجميع جدا عندما تزوجت جيك
    Liste başı olduğunda her zaman çok gülersin. Open Subtitles دائما تبتسمين كثيراً عندما تفوزين بالمركز الأول
    Haklı olduğunu düşündüğün zaman çok fazla inatçı oluyorsun. Open Subtitles أنت عنيدة للغاية, عندما تظنين أنكِ على حق.
    Ağladığın zaman çok güzel oluyorsun. Open Subtitles أتعرفي ماذا؟ أنتِ جميلة جدّاً عندما تَبكين؟
    - Uyudukları zaman çok tatlı oluyorlar. - Değil mi? Open Subtitles انهم لطفاء جداً عندما ينامون اليسو كذلك؟
    Onu tutukladıkları zaman çok korktum. Uyuyamadım. Ağladım. Open Subtitles كنت خائفه جداً عندما إعتقلوه لم أستطيع أن أنام ، بكيت بشدة ثم أطلقوا سراحه
    Öğrendiğin zaman çok sinirlenmiş olmalısın. Open Subtitles لابدّ أنّك كنت غاضباً جداً عندما اكتشفت ذلك.
    Lütfen, lütfen. Sen yaptığın zaman çok iyi hissediyorum. Open Subtitles أرجوك إنها تعطي شعور جيد جداً عندما تقوم بها
    Ama bizi ayıramazdı. Beni evden kovduğu zaman çok mutlu oldum. Open Subtitles لكنها لم تستطع أن تبقينا منفصلين كنت سعيدا جدا عندما ركلتني إلى الخارج
    Manet'yi Monet sandığın zaman çok tatlıydı. Open Subtitles كان لطيف جدا عندما فكرت مانيه كان مونيه.
    Küçük kayamla senin tılsımlı tavşanını öldürdüğümü duyduğu zaman çok sevinecek. Open Subtitles و ستكون سعيدة جدا عندما تسمع أن حجري الصغير هزم أرنبك المسحور
    Köpek gördüğü zaman çok heyecanlanıyor da, delice. Open Subtitles انه يتحمس كثيراً عندما يرى كلباً ، انه جنون.
    O zaman çok acı verecek. Open Subtitles ستتألم كثيراً عندما تدرك الأمر
    Gerçek bir işin olduğu zaman çok seksi olursun. Open Subtitles أنك ستكون مثير للغاية عندما تحظى بوظيفة حقيقية
    Bir şey istediğiniz zaman çok kibar olabiliyorsunuz. Open Subtitles أنتم تكونون مهذبين للغاية عندما تريدون شيئا
    İstediğim zaman çok ikna edici olabilirim. Open Subtitles -بإمكاني أن أكون مُقنعةً جدّاً عندما أريد
    İçtiği zaman çok fazla konuşuyor. Open Subtitles اننى اتحدث كثيرا عندما اتناول الخمر
    zaman çok hızlı geçiyor. Open Subtitles الوقت يمر بسرعة
    Ve yaşam her zaman çok önemlidir değil mi? Open Subtitles و الحياة مهمة جدا دائما أليس كذلك ؟
    Sanırım Kate, bizimle gelmeyi tercih ettiğin zaman çok üzüldü. Open Subtitles أظنّ أنّ (كيت) كانت مستاءة حقّاً عندما اخترت المجيئ معنا
    Ama o zaman çok fazla soru sorulurdu. Open Subtitles و سيستجوبوني بعد مقتلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more