Ancak delillerin tersi iddianın temelini sarsıyorsa o zaman bu ikinci derece deliller muhakeme edilmelidir. | Open Subtitles | عموماً إذا كانت الأدلة عكس ذلك ولا تستند لحجة إذن هذا يسمى أدلة غير مباشرة و يجب أن تكون موضـع تساؤل |
O zaman bu gerçekten Sevimlimi'Sevimli-16. | Open Subtitles | ثم وهذا هو حقا أحلى الحلو 16 من أي وقت مضى. |
O zaman bu en başarısız baştan çıkarma olarak tarihe geçmeli. | Open Subtitles | حسناً, إذاً هذا يجب أن يسجّل كأكثر إغراء فشلاً في التاريخ. |
Peki, o zaman bu başıma gelmiş en kötü olay. | Open Subtitles | حسناً ، هذا إذن هو أكثر أمر شرير قد حدث لي على الإطلاق |
O zaman bu bize... Nisan ayı kaç çekiyor? | Open Subtitles | ...اذاً هذا يعطينا كم يوم في شهر ابريل؟ |
Dünyanın aniden yüzümüze vurmaya başladığı ve renklerin iyice koyulaştığı zaman bu. | Open Subtitles | إنه الوقت الذي يقترب فيه العالم فجأة والألوان تصبح أكثر لمعاناً. |
Benim hipotezim, eğer bu bir anti-madde sistemiyse o zaman bu alet de bir nevi kuantum işlemcisi. | Open Subtitles | افتراضى، هو إذا كان النظام مضاد للإنصهار إذن هذه الألة نوع من المعالجات الكمية |
İşte benim temellerimin atıldığı zaman bu oldu. | TED | لذلك هذا هو الوقت الأساسي الذي حصلت عليه. |
O zaman bu sınavlara girmeden önce de bunu yapacaksın. | Open Subtitles | إذن هذا ما عليك القيام به قبل أن تأخذي هذه الامتحانات. |
O zaman bu bizim tek seçeneğimiz. Ana yoldan karşıya geçmeliyiz. | Open Subtitles | إذن هذا هو خيارنا الوحيد يجب أن نعبر الطريق الرئيسي |
- O zaman bu başkasına ait olamaz. | Open Subtitles | إذن هذا يجب أن يكون منظف البايب الخاص بك ... |
Eğer söylediklerin doğruysa, o zaman bu evi terk etmek için daha fazla sebep budur. | Open Subtitles | لكن انا اعتقدت انك تصدقني مهما قلتي فهو الحقيقة ثم وهذا سبب اضافي لمغادرة هذا البيت |
O zaman bu daha da kötü, değil mi? | Open Subtitles | ثم وهذا هو أسوأ من ذلك، أليس كذلك؟ |
Yani karına evlenme teklif ettiğin zaman bu şekilde mi sormuştun? | Open Subtitles | إذاً هذا ماستقوله عندما ستسأل زوجتك الزواج بك؟ |
O zaman bu adam ya çizgi romanlarda saklanıyor ya da öyle bir yerden geliyor. | Open Subtitles | إذاً هذا الرجل قد يكون مختبئ في القصص الكوميدية أو خارج منهم بطريقة ما |
O zaman bu şekilde dua etmelisiniz. | Open Subtitles | لذلك هذا إذن هو كيف يجب أن نصلي. |
O zaman bu da eniştendir. | Open Subtitles | اذاً هذا يعني أنه عمك. |
O zaman bu, insanların yorum ekleyebileceği bir internet günlüğü açmanın tam sırası. | Open Subtitles | إذن, إنه الوقت المثالي لإطلاق مدونة مع قسم للتعليقات التفاعلية |
O zaman bu hatanı telafi etme fırsatın. | Open Subtitles | حسناً.. إذن هذه فرصتك لتخلص نفسك. |
Sanırım bunu sana söylemem için doğru zaman bu oğlum... | Open Subtitles | تعرف،ياإبني،أعتقد بأنه من المحتمل أن يكون هذا هو الوقت المناسب لأخبارك |
Ve en önemlisi her zaman ama her zaman bu elmasın güvenliğini sağlamalısın. | Open Subtitles | وأخيرا ، فإن أهم شيء هو أنا دائما أتأكد أن كل شيء معدا إعدادا جيدا في هذه الحالة الجوهرة تكون دائما آمنة |
O zaman bu evrenin en küçük parçacığını aramanın sonu mu olacak. | Open Subtitles | هل هذه إذن هي نهاية رحلة المستكشفين الباحثين عن أصغر شيء بالكون ؟ |
Bu salonun giriş standartları ne zaman bu kadar alçaldı? | Open Subtitles | منذ متى أصبحت معايير الدخول الى هذا المكان طليقة ؟ |
Sen ne zaman bu kadar zeki olmaya başladın.? | Open Subtitles | منذ متى اصحبت ذكيه؟ |
O zaman bu işi eski yöntemlerle yapacağız. | Open Subtitles | إذاً علينا القيام بالأمر بالطريقة القديمة |
O zaman bu tutkusunu kime yöneltebilir? | Open Subtitles | أي الأشخاص تودي أن يُألمك ؟ |
O zaman bu senin için sürpriz olmamalı. | Open Subtitles | ثمّ هذا يَجِبُ أَنْ لا يَكُونُ مفاجأةً. |