"zaman değildir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس الوقت
        
    • ليس بالوقت
        
    Walter, Joanne'i aramak için iyi bir zaman değildir belki. Selam İsrail. Open Subtitles والتر ، ربّما هذا ليس الوقت المناسب لمهاتفة جوان أهلا ، إسرائيل
    Belkide sarmısak hakkında konuşmak için iyi zaman değildir? Open Subtitles اعتقد انه ليس الوقت المناسب للتحدث عن الثوم
    Belki bu kadar büyük bir değişiklik için uygun bir zaman değildir. Open Subtitles ربما هذا ليس الوقت المناسب للقيام بتغيير كبير
    Pekala, belki de şimdi, onu okula göndermek için iyi bir zaman değildir. Open Subtitles ربما هذا ليس بالوقت الجيد لنرسل به للمدرسة
    Hayır, demek istediğim, belki de bu iyi bir zaman değildir. Open Subtitles أنه ربما هذا ليس بالوقت المناسب نعم
    Ama belki de, şu an çocuklarının yanında olman için en uygun zaman değildir. Open Subtitles ربما ليس الوقت المناسب لتكون بين الأولاد
    Belkide, bu mantıklı olmak için uygun bir zaman değildir. Open Subtitles اذن ربما هذا ليس الوقت الصحيح حتى تكوني عقلانية
    - Belki de şimdi işimizi büyütmek için en uygun zaman değildir. Open Subtitles اعنى,انه ليس الوقت المناسب لتوسيع نطاق أعمالنا
    Şey..belki de belki de bu doğru bir zaman değildir, fakat babanızdı. Open Subtitles ‫ربما هذا ليس ‫الوقت المناسب، ولكن نعم
    -düğün için uygun bir zaman değildir. -Peki o halde,hangi zaman uygun olur, yıllar sürecek mezuniyetinden sonramı, Open Subtitles ليس الوقت المثالي للزفاف - إذن متى يأتي الوقت المثالي -
    Belki de Martha Stewart*'ın yardımcısını oynamak için iyi bir zaman değildir. Open Subtitles لعلّ هذا ليس الوقت الأنسب لارتياد دور الجنّيّ الصغير لـ (مارثا ستيورات).
    Ama belki de şu an bunun için iyi bir zaman değildir. Open Subtitles لكن ربما الآن ليس الوقت المناسب.
    Belki benim için iyi bir zaman değildir. Open Subtitles ربما إنه ليس الوقت المثالي في حياتي
    Zoe! Belki de scavenger hunt oynamak için iyi bir zaman değildir. Open Subtitles رُبّما هذا ليس الوقت الأفضل للعب المطاردة!
    Belki de bu büyük, klasik bir Walker yemeği yapmak için en iyi zaman değildir. Open Subtitles ربما هذا ليس الوقت المناسب لاقامة عشاء (عائلي كلاسيكي لعائلة (والكر
    Belki de şu an iyi bir zaman değildir. Open Subtitles ربما هذا ليس الوقت المناسب
    Bay Aiken, belki bu uygun bir zaman değildir. Open Subtitles سيد (أيكن)، ربما هذا ليس الوقت المناسب.
    Henry, eğer karar vermesi bu kadar zorsa belki de doğru zaman değildir. Open Subtitles اسمع (هنري)، إذا كان من الصعب اتخاذ قرار الآن فربما هذا ليس بالوقت المناسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more