"zaman için" - Translation from Turkish to Arabic

    • على الوقت
        
    • لوقتٍ
        
    • للوقت الذي
        
    Değerli insanlarla, gereksiz şeyler uğruna boşuna harcadığım zaman için pişmanım. TED و ندمت على الوقت الذي ضيعت على أمور غير مهمة مع أشخاص يهمونني.
    Beraber geçirdiğimiz zaman için sana teşekkür etmek istedim. Open Subtitles لكن أنا لا أكترث اريد فقط أن أشكرك على الوقت الذي امضيناه معاً
    Belki de beraber geçirdiğimiz zaman için Tanrı'ya şükretmeliyim. Open Subtitles ربما ينبغي علي أن أشكر الله على الوقت الذي قضيناه سوياً
    Hiç kısa zaman için oda kiralamam, yabancılara da kiralamam. Open Subtitles لم أقم بتأجير الغرف من قبل لوقتٍ قصير ولا أؤجّر الغرف للغرباء
    O şeyden çıktığın zaman için kahve getirdim. Open Subtitles جلبتُ القهوة لوقتٍ لاحقٍ عندما تخرجين من هذا الشيء.
    Ama çok sınırlı bir zaman için, tamam mı? Open Subtitles لكن، لوقتٍ محدود للغاية، حسناً؟
    ve bu beni sahip olduğum zaman için minnettar olmamı sağladı TED و هذا جعلني أشعر بامتنان عميق للوقت الذي كان لدي،
    İyi gibi davranıyor ama gideceğim zaman için endişeleniyor. Open Subtitles لكن كانت تشعر بالقلق للوقت الذي سأغيب فيه
    Hayır, zaman için endişelenmemize gerek yok. Open Subtitles لا، لا داع لأن تقلقي على الوقت
    Güle güle. Geçirdiğimiz zaman için teşekkürler. Open Subtitles وداعاً، شكراً على الوقت الرائع.
    zaman için kumar oynuyordu. Open Subtitles "كان يراهن على الوقت"
    Hemen şimdi için değil, başka bir zaman için. Open Subtitles إنه ... ليس لهذه اللحظة بل لوقتٍ آخر
    Eminim ona sağladığın zaman için sana minnettardı. Open Subtitles حسنا , أنا متأكد من أنه كان ممتنا ً للوقت الذي منحته إياه
    Belki de birlikte geçirdiğin zaman için minnettar olmalı ve ne olabilirdi demeyi bırakmalı. Open Subtitles ربما يجب عليك أن تكون ممتن للوقت الذي قضيناه معاً والتوقف من الصمود... إلى ما كان يمكن أن يكون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more