"zaman kapsülü" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكبسولة الزمنية
        
    • كبسولة الزمن
        
    • كبسولة زمنية
        
    • حاوية الزمن
        
    • حاوية زمنية
        
    Garcia'nın da dediği gibi zaman kapsülü olayı bütün haberlerde. Open Subtitles أعني,كما قالت غارسيا قضية الكبسولة الزمنية هذه كانت في الأخبار
    O zaman belki de zaman kapsülü, bir cesedi saklamak için güvenli bir yerdi. Open Subtitles ربّما إذن كانت الكبسولة الزمنية مجرّد مكان ملائم لتخبئة الجثّة
    ve benzeri." 10 farklı dile tercüme edilen bu zaman kapsülü internet ortamına yaklaşık 1 ay bulundu, ve bu da onun nasıl göründüğü. TED كبسولة الزمن كانت متاحة على الإنترنت لمدة شهر، تمت ترجمتها لعشرة لغات، وهكذا كانت تبدو.
    Ne, ilk önce yaşlı adam, şimdi ise zaman kapsülü? Ne? Open Subtitles أولا الرجل العجوز الآن كبسولة الزمن لماذا؟
    Şimdi aklımızda olan hepimizi bir araya toplayan tam 25 yıl sonra açılmak üzere buraya koyacağımız hediye paketi, zaman kapsülü. Open Subtitles الان,بعد ما قلناه لقد جمعنا سلة هدايا صغيرة كبسولة زمنية
    Kurucularımızdan birisinin karısı 100 yıldan fazla zaman önce bir zaman kapsülü gömdü. Open Subtitles قبل أكثر من مائة عام زوجة أحد آبائنا المؤسسين دفن كبسولة زمنية
    Ben zaman kapsülü bunu senin yerine yaptı zaten. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أن "حاوية الزمن" قد فعلت ذلك عوضاً عنك
    50 yılı aşkın bir süre önce gömülmüş olan bir zaman kapsülü buldunuz. Open Subtitles لقد وجدتم الكبسولة الزمنية المدفونة هنا منذ 50 عام
    Ve zaman kapsülü sonunda açıldığında sanki alarm çalmış gibi öldürme için uyan çağrısı gibi oldu. Open Subtitles و عندما فتحت الكبسولة الزمنية أخيرا كانت أشبه بإنطلاق ساعة منبه إتصال لإيقاظه ليتابع القتل
    Şu zaman kapsülü ve geleceğe 1988 yılında Bronson Springs'in ne kadar harika bir yer olduğunu gösterme saçmalığı. Open Subtitles سأخبرك بالسبب كل ذلك الهراء عن الكبسولة الزمنية و إظهار كم أن المكان رائع للمستقبل
    Onu öldürdün ve zaman kapsülü açılmadan önce oradan ayrıldın, bildim mi? Open Subtitles قتلتها ومن ثم هربت قبل أن نفتح الكبسولة الزمنية, ألا يبدو هذا صحيحاً؟
    Bu zaman kapsülü, şehri taraflara bölüyor. Open Subtitles هذه الكبسولة الزمنية تمزق المدينة
    Bu insanlar FBI'dan. zaman kapsülü cinayetini araştırıyorlar. Open Subtitles إنّهم يحققون بجريمة القتل في كبسولة الزمن
    Yani bu da demektir ki, zaman kapsülü hala eski okulun içinde. Open Subtitles إذن هذا يعني بأنَّ كبسولة الزمن مازالت بالمدرسة
    zaman kapsülü, her şey zaman kapsülüyle ilgili. Open Subtitles إنها كبسولة الزمن. كل هذا لأجل كبسولة الزمن
    zaman kapsülü, bir istifçinin düşünmeden, farklı eşyaları bir anda bir kutuya koymasına denir. Open Subtitles ان كبسولة الزمن هو فعل تلقائي من قبل المكتنز ان يضع مجموعة من الاشياء
    Her silindirin içinde yüzde 10 eskiçağlara ait hava var, sera gazlarının, karbondioksitin, metanın, azot oksitin bozulmamış bir zaman kapsülü, hepsi de karın oluşup ilk kez düştüğü andan bu yana değişmemiş durumdalar. TED فكل اسطوانة منها تحوي 10% من الهواء الحر كما لو أنها كبسولة زمنية للنسب الغازات الدفئية مثل غازات الكربون والميثان واكسيد النتروجين وكل التغيرات التي اعترتها منذ بدء التسجيل .. ومنذ بدء انتاجها صناعيا
    - Fen dersi. - zaman kapsülü gömdük. Open Subtitles للعلوم لقد دفنا كبسولة زمنية
    zaman kapsülü gibi. Open Subtitles الأمر مثل كبسولة زمنية
    Şu zaman kapsülü olayı patlak verdiğinde, oradaki hali gerçekten bunalımlıydı. Open Subtitles أنت تعرف ما حدث بموضوع "حاوية الزمن" و كيف أنها فُتحت ؟ تسجيلاته كانت قاتمة للغاية
    Keşke şu zaman kapsülü hiç açılmasaydı. Open Subtitles كنت أتمنى لو أن "حاوية الزمن" تلك لم تُفْتَح قط
    50 yıl sonra açılacak bir zaman kapsülü yapmışlardı. Open Subtitles بإنشاء "حاوية زمنية" ليتم فتحها بعد 50 سنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more