"zaman yolcusu" - Translation from Turkish to Arabic

    • عبر الزمن
        
    • المسافر الزمنيّ
        
    • المسافرة الزمنية
        
    • مسافر زمنيّ
        
    • مسافر الزمن
        
    • المسافر الوقت
        
    O zaman, Benji'nin bir gelecekten gelen bir zaman yolcusu olarak varsayıyorum... Open Subtitles الان , لنفترض ان هذا بنجي المسافر عبر الزمن اتي من المستقبل
    Bunun cevabı aklımız usta bir zaman yolcusu. TED حسنًا، جزء من الإجابة على ذلك يكمن في أن عقولنا متخصصة في السفر عبر الزمن.
    Einstein az önce dünyanın ilk zaman yolcusu oldu. Open Subtitles أينشتاين أصبح أول مسافر عبر الزمن فى العالم.
    Rex'in bahsettiği zaman yolcusu da o olabilir. Open Subtitles لعلّه المسافر الزمنيّ الذي تعنيه.
    - zaman yolcusu. Alo? Open Subtitles المسافرة الزمنية ، مرحباً ؟
    Son nefesinde katilinin bir zaman yolcusu olduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرني في رمقه الأخير أن قاتله مسافر زمنيّ.
    zaman yolcusu panik olur Beethoven'in müziğinin olmadığı bir dünyaya katlanamaz. Open Subtitles مسافر الزمن خاف لايستطيع تحمل فكرة عالم بدون موسيقى بيتهوفن
    Bir tür girdap içinde yolculuk yapmış ve bir zaman yolcusu gibi zamanda yol almış olmalıyım. Open Subtitles لا بد لي من تمرير بعض النوع من دوامة وعبر الزمن، مثل المسافر الوقت.
    Ona battaniye getirdikten sonra annen ne olduğunu merak ettiği için ona zaman yolcusu olduğunu açıklamış. Open Subtitles و بعد أن أعطته بطانية صادف أنّها ذات رعاية لقد شرح لها بأنّه يسافر عبر الزمن
    "Ateşli zaman yolcusu, zaman-yolculuğu hayranını ziyaret ediyor." Open Subtitles فتاه تسافر عبر الزمن تزور معجب بالسفر عبر الزمن
    Sen gizemli zaman yolcusu adam mısın, değil misin? Open Subtitles هل أنت مرشد السفر عبر الزمن السري, أم لا؟
    Onlara zaman yolcusu veya benzer bir şey olduğunu söyle. Open Subtitles أخبرهم فقط أنّكَ رحالة عبر الزمن أو ما شابه
    Katil zaman yolcusu olsa mermi yepyeni olurdu Open Subtitles سافر عبر الزمن ، فالرصاصة سيكون لها علامة جديدة
    zaman yolcusu misafirlerim her an gelebilir. Open Subtitles إن ضيوفي المسافرين عبر الزمن قد يصلون بأي لحظة الآن
    Aslında bir şekilde her çocuk, her kadın bir zaman yolcusu. Open Subtitles من ناحية ، كل رجل ، إمرأه و طفل على هذه الأرض .هو مُسافِر عبر الزمن
    En azından küçük, aksi insanlar tarafından yönetilen zaman yolcusu, sekil değiştiren bir robot değilim. Open Subtitles حسنا، على الأقل لست روبوتا للسفر عبر الزمن قادر على تحويل شكله و يتم تشغيله من طرف أناس تم تصغيرهم
    Rex'in bahsettiği zaman yolcusu da o olabilir. Open Subtitles {\pos(190,220)}.لعلّه المسافر الزمنيّ الذي تعنيه
    Geçmişe dönüp Rex'i kurtarırsak zaman yolcusu da o anın öncesine gidip Rex'i yine öldürür. Open Subtitles {\pos(190,220)}فإن المسافر الزمنيّ سيعود لقبلئذٍ ويقتل (ريكس) مجددًا
    - zaman yolcusu. Open Subtitles أيتها المسافرة الزمنية ...
    - Merhaba Rex. - Son nefesinde kendisini öldürenin bir zaman yolcusu olduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرني في رمقه الأخير .أن قاتله مسافر زمنيّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more