| Bu insanların bana her zamankinden daha çok ihtiyaçları var. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يحتاجون إليً الآن اكثر من قبل |
| Gel hadi. Kızlarının sana her zamankinden daha çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | هيا، فتياتك بحاجة إليكَ الآن أكثر مما سبق |
| Dünyada 'Filmler, simdi her zamankinden daha çok' sloganıyla bilinen stüdyo... klasik siyah-beyaz filmlerinden 25 tanesini müzeye bağışlıyor. | Open Subtitles | الإستوديو، أصبح شعاره الآن: "الآن، أفلام أكثر مما مضى" يتبرع بطبع 25 نسخة من كلاسيكيات الأبيض والأسود إلى المتحف |
| Kahramanlarımız bize her zamankinden daha çok ihtiyacı var! | Open Subtitles | أبطالنا يحتاجون إلى مساعدتنا الآن أكثر من السابق |
| Artık her zamankinden daha çok güç ağımızın bir parçası oldu. | TED | إنها حاليًا جزءاً من شبكتنا للطاقة أكثر من أي وقتٍ مضى. |
| Ailemin bu paraya her zamankinden daha çok ihtiyacı var ve senin de... | Open Subtitles | انظري ، عائلتي تحتاج لـ المال الآن أكثر من قبل ، وانا ظننت |
| Ben, şu an eksikliklerimin her zamankinden daha çok farkına vardım. | Open Subtitles | انا مدرك اكثر من ذى قبل, عن اخطائى كل شئ قد فعلته |
| Sinbad'ın bize her zamankinden daha çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | يعني ان (سندباد) بحاجتنا اكثر من قبل. |
| Gel hadi. Kızlarının sana her zamankinden daha çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | هيا، فتياتك بحاجة إليكَ الآن أكثر مما سبق |
| Kendini her zamankinden daha çok adadığından. | Open Subtitles | -كم تبقى له أكثر مما مضى . |
| Hadi, dostum. Sana ihtiyacım var, her zamankinden daha çok. | Open Subtitles | هيا يا رجل، أحتاجك الآن أكثر من السابق |
| İnancına her zamankinden daha çok ihtiyacın olabilir. | Open Subtitles | ستحتاجين إليها أكثر من السابق. |
| Şu an bir arkadaşa, her zamankinden daha çok ihtiyacım olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أني أحتاج إلى صديقة أكثر من السابق |
| O zaman mantıklı düşünemiyor ve her zamankinden daha çok yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | إذنُ إنهُ لا يُفكر بعدل، ويحتاجُ منكَ مساعدةً أكثرَ من أيّ وقتٍ مضى. |
| Seni her zamankinden daha çok seviyor ve sevecek de, tamam mı? | Open Subtitles | وستحبّك أكثر من قبل ، وستحبّينها أكبر من قبل ، حسناً ؟ |
| İstiyor. Her zamankinden daha çok istiyor. | Open Subtitles | بل لقد زادت رغبته فى الموت اكثر من ذى قبل |