| Adım Celia Austin, Bay Poirot. Kimya bölümünde yarı zamanlı kurs alıyorum. | Open Subtitles | "أنا "سيليا أوستين" يا سيد "بوارو و انا بصف الكيمياء بنصف دوام |
| Gece için yarım zamanlı işçi arıyormuşsunuz. | Open Subtitles | في الجريدة اعلان عن وظيفة دوام ليلي جزئي |
| "Keza, tüm kazaların eş zamanlı meydana gelmesi nedeniyle..." | Open Subtitles | بالاظافة بسبب حقيقة ان الحوادث قد وقعت بوقت واحد |
| Ağabeyine bakmak ikimiz için de tam zamanlı bir iş. - Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | الأعتناء بأخوك هو عمل دائم لكلانا وأنت تعرف ذلك |
| Hissettiği şeyleri eş zamanlı olarak benim de hissetmemi istiyordu. | Open Subtitles | هي اردت ان اشعر بما تشعر بة في الوقت الحقيقي |
| Büyük beden model olarak tam zamanlı çalışıyordum. | TED | كنت أعمل كعارضة من المقاس الكبير بدوامٍ كامل. |
| Ciddiyetimi takınıyorum Todd Packer, artık bu şubenin tam zamanlı bir satışçısıdır. | Open Subtitles | نتكلم جدياً الآن تود باكر هو رجل مبيعات مؤقت في هذا الفرع |
| Uzun lafın kısası maaş az, iş yarı zamanlı. | Open Subtitles | القصّة الطويلة موجزها عرض عمل رخيص بنصف دوام |
| Yarı zamanlı, tam zamanlı, mesaili... | Open Subtitles | لذا ، دوامي نصف يومي ، دوام كامل , ساعات إضافية |
| Tam zamanlı, yarı zamanlı sözleşmeli falan. Yeniden ayaklarımın üstünde durana kadar. | Open Subtitles | هل لديك شيء دوام كامل، لجزء من الوقت بشكل مستقل، حتى اقف على قدمى |
| Yarı zamanlı olarak Balmumu Müzesi'nde çalışıyorum. | Open Subtitles | حسناً, أنا أعمل في متحف الشمع في دوام جزئي. |
| Ben witchly görevleri tam zamanlı bir iş olarak düşünün, çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | أعلم هذا ، أنا أعتبر مهمتي كساحرة ستكون عمل بوقت كامل شكراً جزيلاً لك |
| Yarı zamanlı bir iş ama faydasının dokunacağına eminim. | Open Subtitles | إنه عمل بوقت جزئي لكن أعتقد أنك ستجدينها مكافأة جيدة |
| Bir asistana, tam zamanlı elemanlara ve ofise ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أحتاج الى مساعده بشكل دائم وجناح بمكاتبه .. |
| Sorun olmaz. Ayrıca iletişim müdürü olarak tam zamanlı iş teklif etti. | Open Subtitles | أيضاً لقد عرضت علي عملاً دائم لكي أكون مديرة إتصالاتها |
| Algoritmaları çözmek için gerçek zamanlı askeri seviyede şifreleme sistemi kullanıyoruz. | Open Subtitles | نستخدم الرتب العسكرية لبرامج التشفير لفك الحلول الحسابية في الوقت الفعلي. |
| Öyleyse, küçük takımlar, hedefleri belirleme, ...yönetimin kellelerini uçurmak için eş zamanlı saldırı. | Open Subtitles | إذًا، فرق صغيرة، عينوا الأهداف إعتداء في الوقت نفسه للقضاء على زعماء القيادة |
| Yirmi, tam zamanlı, ve bir o kadar da serbest çalışanımız olur genellikle. | Open Subtitles | أربع و عشرون بدوامٍ كامل و لدي نفس هذا الرقم من الموظفين المستقلين الذي يعملون معي عادةً |
| Ciddiyetimi takınıyorum Todd Packer, artık bu şubenin tam zamanlı bir satışçısıdır. | Open Subtitles | نتكلم جدياً الآن تود باكر هو رجل مبيعات مؤقت في هذا الفرع |
| Tam zamanlı birini alalım, haftada 150 dolar, kendi odası olmayacak. | Open Subtitles | إجعله وظيفة كاملة الدوام , 150 دولاراً في الأسبوع وعليه أن يُشارك مكتباً |
| O, benim tam zamanlı bir iş aradığımı biliyordu. | Open Subtitles | ليس في الواقع. إنها كانت تعلم .إنني كنتُ أتتطلع للعمل الدائم |
| Tam zamanlı iş teklif ettiler. Sabah sana mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | .أنهم عرضوا علي وظيفة بدواماً كامل لقد تركت لكَ رسالة هذا الصباح |
| Tıbbi Yardım ofisine gittim ve yarı zamanlı bir hemşirenin ücretini karşılamaya yardım edeceklerini öğrendim. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى مكتب المساعدات الطبية وعلمت انهم سيساعدوني في دفع ممرضة لدوام جزئي |
| Bu iş yerinde kullandığımız şey, gerçek zamanlı çalışıyor. | TED | هذا ما نستخدمه في الشركة، يعمل هذا في وقت آني. |
| Yolsuzluğa karşı olan sinirim geçen sene büyük bir kariyer değişikliği yapıp tam zamanlı avukat olmama neden oldu. | TED | الغضب بداخلي تجاه الفساد جعلني أخطو خطوة كبيرة في عملي في السنة الماضية حيث أصبحت أمارس المحاماة بدوام كامل |
| Yani.. henüz. Saç çizgisi zamanlı bir bombadır. | Open Subtitles | ليس بعد مفرق شعرك ذاك قنبلة موقوتة |
| zamanlı bomba gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان قنبلةٌ موقوته. |
| Cahilleşme, kesinlikle bir "parti" olacak yada eğer yutarsan, eş zamanlı toplantılar diyelim | Open Subtitles | أنت لا تكن جاهل، لأن في الواقع، ستكون حفلة حتماً أو لمات متزامنة إذا سيسهل عليك استساغتها |