"zamanlamanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • التوقيت
        
    Zihinsel Sentez Teorisi adındaki bir hipotez, Zamanlamanın temel unsur olduğunu varsayar. TED هناك افتراضٌ واحدٌ، يسمى نظرية التركيب العقلي، تقول مجدداً بأن التوقيت هو المفتاح.
    Dr. Toni Baines Zamanlamanın çok önemli olduğunu hatırlatıyor. Open Subtitles الدكتور توني بينز يذكرنا أن التوقيت أمر بالغ الأهمية.
    Zamanlamanın doğru olduğundan emin değilim. Open Subtitles أَنا فَقَطْ لَستُ متأكّدَ هذا التوقيت الصحيحُ.
    Bize Federasyon'a saldırmak için Zamanlamanın mükemmel olduğunu söyledin. Open Subtitles أخبرتنا أن التوقيت كان مثاليًّا لشنّ هجوم على الحكومة الفيدرالية.
    Zamanlamanın planlarına işlememiş olmasını düşünmek çok zor. Open Subtitles من الصعب التخيل وفي هذا التوقيت خططه لهذا تخيلي نفسك مكانه
    Düğün yapmak için Zamanlamanın iyi olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أن التوقيت غير مناسب مع حفل الزفاف القادم
    Eğer yalnızca bir kez ve farklı bir sahilde ortaya çıkan yiyeceklerin tümünü toplayacaksanız, ...Zamanlamanın önemi çok büyüktür. Open Subtitles التوقيت مهارةٌ ضرورية إن أردت حصد جميع الطعام الذي يكون متوفراً من وقت لآخر حول أرجاء الساحل.
    Bazıları için Zamanlamanın kötü olması aslında iyi bir şey olabilir. Open Subtitles لبعض الناس ، التوقيت الخاطئ ربما يكون شيئًا جميلًا
    Tatlım Zamanlamanın kötü olduğunu biliyorum ama ya bugün dişini çekecektik ya da yarın çeneni. Open Subtitles عزيزي أعلم أن التوقيت ليس جيدا لن إما ضرسك اليوم ، أو كامل فكك غدا
    Zamanlamanın ilginç olduğunu kabul etmelisin patron. Open Subtitles يجب أن تعترف يا رئيس التوقيت يبدو مثير للإهتام إلى حد ما
    Zamanlamanın tuhaf olduğunu düşündüm. Open Subtitles حسناً , إعتقدتُ أن التوقيت كان غريباً
    Evet ama Zamanlamanın şüphe uyandırdığını kabul etmelisiniz. Open Subtitles نعم، لكنّ يجب أن تعترف ان التوقيت مريب
    Zamanlamanın kötü olduğunu biliyorum ama bunu düşündüm. Open Subtitles أعلم أن التوقيت سيء لكنني كنتُ أفكّر.
    Dostum Zamanlamanın kusuruna bakma ama meyve kokteyli kâsesine alkol karıştırmaya yardım etmen olasılığını bir daha dile getirmek istiyorum. Open Subtitles يا صاح... آسف على التوقيت ولكنني أود حقاً أن تفكر بأمكانية أن تساعدني بأضافة الكحول الى شراب الحفلة الراقصة.
    Zavallı B. Zamanlamanın her şey demek olduğunu bilmiyor musun? Open Subtitles "كم أنتِ مسكينة يابلير ، ألا تعلمين أن التوقيت هو كل شيء؟"
    Zamanlamanın kötü olduğunu söylemiştim. Open Subtitles اخبرتك ان التوقيت لم يكن ملائما
    Bu gibi durumlarda Zamanlamanın çok hassas olduğunu bilirim. Open Subtitles أعرف ان التوقيت حيوي بهذه الأمور
    Bunun berbat Zamanlamanın tanımı olduğunu biliyorum ama hangi takımını giymeyi planlıyorsun? Open Subtitles أعلم أنّ هذا تعريف التوقيت سيّء، لكن... أيّ حلّة سترتديها الليلة؟
    Dinle, Zamanlamanın kötü olduğunu biliyorum. Open Subtitles حسناً ، أعلم أن التوقيت سيء
    Zamanlamanın mükemmel olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أن التوقيت ليس مثاليا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more