"zamanlaması" - Translation from Turkish to Arabic

    • التوقيت
        
    • توقيته
        
    • توقيتها
        
    • وتوقيت
        
    • وتوقيتها
        
    • إحتفالية رائعة
        
    • أن توقيت
        
    zamanlaması iyi bir çığ sayesinde psikiyatrlık mesleğinin onuru kurtulur. Open Subtitles إنهيار جيد التوقيت وكرامة مهنة علم النفس بالكامل ربما تستعاد
    Başkan Cooper'ın ölümü ve tüm olanların... zamanlaması ile ilgili endişeleri var. Open Subtitles هم قلقون بخصوص التوقيت مع موت الرئيس كوبر و كل شيء آخر
    Roseanna, ölüm ilmuhaberinin zamanlaması çok mühimdir. Open Subtitles روزانا التوقيت على شهادة الوفاة , امر حساس جدا.
    ve zamanlaması harikaydı , bunu herkes farkederdi Open Subtitles وامسك بعصيتان وبدأ الضرب على الكراسي والكل لاحظ ان توقيته كان مذهلاً
    Georgia'nın muazzam zamanlaması sayesinde. Open Subtitles شكرا لجورجيا و توقيتها الرائع 249 00: 08: 40,142
    zamanlaması bundan daha iyi olamazdı. Open Subtitles وأقول أنّ هذا التوقيت لا يمكن أنّ يكون أفضل
    Kaçırırken veya cesetleri elden çıkarırken çocuğun okulda olma zamanlaması mükemmeldir. Open Subtitles حتى مع عمليات الخطف والتخلص من الجثث التوقيت مثالي دائما لكي يكون الطفل فيرالموعد لاجل المدرسة
    Kendi evinden kapı dışarı edilmenin zamanlaması ne zaman iyi olabilir ki? Open Subtitles متى يكون التوقيت ممتازاً لطردك من منزلك ؟
    Aslında, Linda sana söylemem gerek, bunun zamanlaması... Open Subtitles تَعْرفُ، ليندا. أنا يَجِبُ أَنْ أُخبرَك، توقيت كُلّ هذا. 'التوقيت
    Bazen kahramanımız sonunda doğru kararı verir ama zamanlaması tamamen yanlıştır. Open Subtitles أحيانا الابطال وأخيرا يقومون بالإختيار الصحيح لكن في التوقيت الخاطيء
    Ama anlarsın ya zamanlaması aklımı kurcalıyor. Open Subtitles ولكن التوقيت , التفكير حول التوقيت يؤرق مضجعي
    Hallederiz. Bu şeyin zamanlaması hakkında ne kadar eminiz? Open Subtitles سوف ننجح ما مدى تأكيدنا من هذا التوقيت ؟
    Konsepti sevdim ama zamanlaması beklemeyi gerektiriyor. Open Subtitles لقد أعجبتني الفكرة, يافتية ولكن التوقيت منشود
    Böyle kesin bir zamanlaması ve spesifikliği olan bir katile kolaylıkla engel olunabilir. Open Subtitles قاتل يستخدم هذا النوع من التوقيت المحدد و الدقة يسهل تعطيله
    İyi de zamanlaması, tesadüfü yutturmakta biraz zorlaştırıyor. Open Subtitles حسنا، التوقيت يجعل الصدفة صعبة االابتلاع
    Beklemek istemiyorum. zamanlaması bundan daha iyi olacak diye bir kaide yok. Open Subtitles لا أريد الانتظار فلن يكون التوقيت مناسبًا أبدًا
    Öyleydi tabii de zamanlaması kötüydü. Open Subtitles أوه، نعم، بالطبع كان، لكن التوقيت كان مروعا.
    Mükemmel zamanlaması ve seçimleri zekasının yüksek seviyede olduğunu gösteriyor kurban seçimleri ve cinayetleriyse onları daha önceden planlamadığına işaret ediyor. Open Subtitles مما يفسر قدرته على التغلب على ضحاياه بالقوة توقيته المثالي و إختياره يشيران لمعدل ذكاءه العالي
    Açıkçası, onun zamanlaması hiçbir zaman iyi olmamıştır. Open Subtitles وبصراحة , توقيته لم يكن يوما جيدا كثيرا.
    İki yılda bir ürediği için... zamanlaması mükemmel olmalı. Open Subtitles انها تتوالد مرة واحدة فقط كلسنتين، لذلك يجب أن يكون توقيتها متقن.
    Böceklerin uyumlu ve titiz bir zamanlaması vardır. Çağrıları başkalarının notaları arasına düşer. Open Subtitles الحشرات تعمل في انسجام ، وتوقيت نداءاتهم لتنسجم مع الآخرين
    Susan'dan haber alınamıyor. zamanlaması şüpheli. Open Subtitles اختفت (سوزان) وتوقيتها مثير للريبة
    zamanlaması... Open Subtitles إحتفالية رائعة...
    Dedi ki, Iowa gezimin zamanlaması daha mükemmel olamazmış. Open Subtitles قال أن توقيت رحلتي إلى آيوا جاء في الوقت المناسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more