"zamanlarının çoğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقتهم على
        
    • قضى معظم وقته
        
    • معظم وقتهم في
        
    Zamanlarının çoğunu plajda geçiriyorlarmış, ya da teknede. Open Subtitles انهم يمضون جُل وقتهم على الشاطئ او على متن قارب
    Zamanlarının çoğunu plajda geçiriyorlarmış, ya da teknede. Open Subtitles انهم يمضون جُل وقتهم على الشاطئ او على متن قارب
    Bu Dev Tembel Hayvanlar, muhtemelen, Zamanlarının çoğunu dört ayak üzerinde geçirdi. Open Subtitles هذا الكسلان العملاق في الغالب قضى معظم وقته في المشي على أربع أطراف
    Bayan Walker kocasının boş Zamanlarının çoğunu garajda geçirdiğini söyledi. Open Subtitles السيدة (والكر) قالت أن زوجها قضى معظم وقته في المرآب
    Zamanlarının çoğunu giderek büyüyen yapıları oluşturan çubukları bir araya getirerek harcarlar TED ويقضون معظم وقتهم في تجميع العصى في الهياكل المتنامية
    Ama bu küçük balıklar Zamanlarının çoğunu okyanusun derinliklerinde, yunusların ulaşamayacağı yerde geçiriyorlar. Open Subtitles لكن هذه الأسماك الصغيرة يقضون معظم وقتهم في الأسفل في أعماق المحيطات، بعيد جداً عن مدى الدلافين.
    Bilgisayarlar şu an insanların ücret alarak Zamanlarının çoğunu harcadıkları şeyleri yapabiliyor. O zaman sosyal ve ekonomik yapımızı nasıl uyduracağımızı düşünmeye başlamamızın ve bu yeni gerçekliğin farkında olmamızın tam zamanı. TED أجهزة الكمبيوتر الأن تستطيع فعل أشياء يتم الدفع للبشر ليقضوا معظم وقتهم في فعله لذلك حان الوقت الأن لنبدأ التفكير كيف سنعدل تركيبتنا المجتمعية والإقتصادية؟ لنكون واعيين لهذه الحقيقة الجديدة
    Zamanlarının çoğunu gibonların rehabilite ederek harcıyorlar ama bir yandan da bölgeyi yasa dışı ağaç kesimine karşı korumak için de uğraşıyorlar. TED إنهم يقضون معظم وقتهم في إعادة تأهيل الجيبون، ولكنهم أيضًا يقضون كثيرًا من الوقت في حماية منطقتهم من قطع الأشجار غير القانوني الذي يتم في الخفاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more