Ama zor zamanlar geçiriyoruz, sana güvenebilmem lazım. | Open Subtitles | ولكن هذه أوقات صعبة وأحتاج لأن أكون قادر على الوثوق بك |
Zor zamanlar geçiriyoruz. | Open Subtitles | هذه أوقات صعبة. |
Zor zamanlar geçiriyoruz, millet. | Open Subtitles | هذه أوقات عصيبة يا قوم |
Susan ve ben zor zamanlar geçiriyoruz birçok insan gibi. | Open Subtitles | حسناً.. سوزان وانا نمر بوقت عصيب كمعظم الناس |
Ona şüphe yok ki, burada, Minden'da zor zamanlar geçiriyoruz. | Open Subtitles | بالتأكيد، إننا نمر بوقت صعب هنا في (ميندين) |
Danny'i çok özlüyoruz ve bunu yapan her kimse onun öne çıkmasını istiyoruz çünkü biz bunların neden bizim başımıza geldiğini bilmeyerek korkunç zamanlar geçiriyoruz. | Open Subtitles | نحننفتقد(داني)كثيراً.. نحن فقط نريد معرفة من فعلها فقطإعترفلأننا.. نمر بوقت سيء لعدم معرفتنا لمَ حدث هذا لنا |
Zor zamanlar geçiriyoruz. Bu bize zaman kazandırır. | Open Subtitles | هذه أوقات صعبة |