| Düzgün bir maaşı ve ikinci dönemde zammı hak ediyorsun. | Open Subtitles | انت تستحقين أجرا مناسبا و زيادة للراتب في النصف الثاني |
| zammı aldım ve üstüne attım. Üstüne attım. | Open Subtitles | حصلتُ على زيادة ، وتخلصتُ منك، تخلصتُ منه |
| Eğer buradan sağ çıkarsak bir zammı hak ediyorum. | Open Subtitles | , إذا خرجنا من هنا أحياءِ . علي أن أحصل على علاوة |
| En iyi kısmı ise... bana istediğim zammı verecek. | Open Subtitles | والقسم الأفضل هو سيمنحني علاوة |
| Keo'daki zammı alırsam, parmağına yüzüğü takacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | إذا حصلت على الزيادة سأضع الخاتم في يدها |
| Uzun süredir istediğim zammı alırdım belki. Hiç de komik değil. | Open Subtitles | و ربما بعدها قدّ أطلبُ ترقية - هذا ليس مضحكاً - |
| Şimdi, bizim kararımız da bu zammı satış ekibine vermek yönünde oldu. | Open Subtitles | إذا قرارنا كان أننا سنعطي الزيادات لطاقم المبيعات |
| Bu da geriye tek konu bırakıyor, kira zammı. | Open Subtitles | وهذا يبقي شيئا واحدا معلقا ، وهو زيادة الإيجار |
| Ama işine bağlı çalışanlarımız için rekabetçi bir maaş zammı politikamız var. | Open Subtitles | ولكن لدينا زيادة أجور تنافسية للموظفين الذين يصمدون معنا .. |
| %15 maaş zammı Komiserliğe terfi, daha iyi çalışma saatleri ve tüm gün masa başında oturarak vurulmama fırsatını da elde edeceğim. | Open Subtitles | زيادة أجر بنسبة 15%، ترقية إلى منصب ملازم، وساعات عمل أفضل واحتمال إصابتي بطلق ناريّ مستبعد لجلوسي إلى مكتب طوال اليوم |
| Tamam, 1.5% zammı için, artı herkesin payına düşecek. | Open Subtitles | اذا لخطة زيادة 1.5% من الراتب حسنة: الكل يحصل على القليل |
| Sonra yapılan zammı düşündüm. | Open Subtitles | ومن ثم بدأت في التفكير بشأن زيادة راتبي |
| Daha az çalışma saatleri, güzel çıkarlar, hatırı sayılır bir maaş zammı bir ofis, duvarları falan olandan. | Open Subtitles | ساعات اقل , فوائد افضل , زيادة في الراتب . |
| Kesinlikle bir zammı hakkettin, dostum. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد ستحصل على علاوة , ياصديقي |
| Steve. Yani Al, sanırım bir zammı hak ediyorum. | Open Subtitles | "ستيف، أعني "آل أنا أستحق علاوة |
| Bence bir zammı hak ettin. | Open Subtitles | أعتقد أنك تستحق علاوة |
| Favori ajanım Derek Morgan, zammı hakkettin. | Open Subtitles | (عميلى الجميل (ديريك مورجان انت تستحق علاوة |
| Kız iyi bir zammı hak ediyor. | Open Subtitles | تلك المرأة تستحق علاوة |
| Doug ile bugün maaş zammı hakkında konuşacak mısın? | Open Subtitles | تعتقد انه يمكنك التحدث مع دوج بخصوص الزيادة اليوم ؟ |
| Smallville'den. İşte bu yüzden bu zammı hakettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | و لهذا أشعر أنني أستحق الزيادة بالمرتب |
| İşte bu yüzden bu zammı hakettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | و لهذا أشعر أنني أستحق الزيادة بالمرتب |
| Öyle büyük bir zam ki, çocuklarıma ağızlarını kapalı tutmaları için harçlık zammı yapabilir. | Open Subtitles | ترقية تسمح لي بمنح أطفالي منحكبيرة... فقط لإلتزامهم الصمت، هيا يا رفاق |
| Muhteşem soru, dahi. Sebebi Jim'in, zammı arkadaşlarına ve birlikte yattığı insanlara vermek istemesi. | Open Subtitles | سؤال جيد يا عبقرية، هذا لأن جيم يريد أن يعطي الزيادات لأصدقائه والناس الذي ينام معهم |