| - zannetmiyorum, bizim... - Bizim için zevk olur, bayan. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أننا سيكون ذلك من دواعي سرورنا سيدتي |
| Seri numaralarını, güvenlik kodlarını ya da bu tip bir şeyi aldığınızı zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن لديك رقم تسلسلي أو رمز؟ أي شيء من هذا القبيل؟ |
| Son ültimatomunda ona çok fazla açık kapı bıraktığını zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد انكِ تركتِ الكثير من الثغرات في إنذاركِ الأخير |
| Bu yaptığınızın ne kadar kötü bir şey olduğunu bildiğinizi hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّ واحدة منكم لديها فكرة حيال الفعل المُشين الذي أرتكبته. |
| Bunu kardeşimin dairesinde buldum, ama ona ait olduğunu zannetmiyorum. | Open Subtitles | وجدت هذه في شقة اختي لكن لا اعتقد انها تخصها |
| Senin satmaya hazır olmadığın bir şeyi alabileceğimi zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أني قادر على شراء شيء لا تريد بيعه |
| Aslında, ben 6 doların üzerine bile takas olabileceğini zannetmiyorum, birkaç küçük anî yükseliş dışında. | TED | في الحقيقة لا أعتقد أنها تجاوزت ال 6 دولارات، إلا في حالات ارتفاع قليلة. |
| Hayatındaki hiçbir şeyden korktuğunu zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك خفت من أي شيء في حياتك كيف تعرف ذلك؟ |
| Gerçeğin seni çok fazla hareketlendirebileceğini zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن الحقيقة يمكنها أن تحرك فيكِ الكثير |
| Onlara tek atış yaptığımı zannetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد انهم اطلقوا قبلنا طلقة وحيدة. |
| Gerçekten benim konuşmamı istediklerini zannetmiyorum. | Open Subtitles | حسناً , لا أعتقد أنهم أرادوا التحدث حقاً , أو قول أى شئ |
| Gerçekten benim konuşmamı istediklerini zannetmiyorum. | Open Subtitles | حسناً , لا أعتقد أنهم أرادوا التحدث حقاً , أو قول أى شئ |
| Ne var biliyor musunuz? Bunlari emrederek yaptirmaniz gerektigini zannetmiyorum. | Open Subtitles | إليك الأمر، لا أظن أنه عليك أن تطلب بصيغة الأمر |
| zannetmiyorum iki aydır sizinle aynı binada yaşıyorum ama daha yeni tanışabildik. | Open Subtitles | لا أظن ذلك أعيش هنا منذ شهرين و لم نر بعضنا |
| Seni böyle bir şey söyleyecek kadar iyi tanıdığımı zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد اننى اعرفك جيدا بعد حتى اقول شىء كهذا |
| Bunu sana kimsenin söylediğini zannetmiyorum ama, bu ülke sana çok şey borçlu. | Open Subtitles | لا اعتقد انه هناك من قال لك، ولكـن هذه الدولـة تدين لك بالكثيـر |
| Hayır, akşama kadar acıkacağımı zannetmiyorum. | Open Subtitles | كلا، أعتقد أني سأكون علي ما يرام حتي العشاء |
| Polisi gerçekten vurduğuna ihtimal verdiğimi zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أظنني استوعبت أنه قام بقتل الشرطي. |
| Hele detaylı bir intikam planı yapabileceğini hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد انه قادرُعلى وضع مؤامرةِ إنتقامِ معقّدة كهذهِ. |
| zannetmiyorum ama yine de teşekkürler. | Open Subtitles | لا أظن أني أستطيع، لكن شكراً تفضل، إذا غيّرت رأيك. |
| Hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | أجل، لا أظنّ ذلك |
| Buradaki herkesin, benim resimlerime aşina olduklarını zannetmiyorum. | TED | أنا لست متأكد بأن كل شخص هنا على دراية بصوري. |
| Şu durumda kaldırabileceğimi zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أظنّ أن بمقدوري القيام بذلك في حالتي الراهنة. |
| zannetmiyorum. Yarın eve Hollanda ya dönüyorum. Yinede teşekkürler, Ben. | Open Subtitles | أشك في ذلك.أنا عائد غدا إلى هولندا.شكرا على كل حال يا بن |
| Marie, lütfen, bu hikayeyi kullanacağımı zannetmiyorum. | Open Subtitles | ماري رجاء لا أعتقد بأنني سأستخدم هذه القصة |
| Bir süre için bir şey yapabileceğini zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أظن بأنه سيقوم بأي إعادات لفترة من الوقت |
| Yarısı için sizi suçlayabileceğimi zannetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفترض بأنني يمكن أن أفضحكم للنصف منه. |