Pek tabii ki gizli kimliğiniz silah tüccarlığı olunca yani katillerle çalışacak kadar kafadan kontak olunca azıcık delilik yapmanızın zararı olmaz. | Open Subtitles | وطبعاً عندما تكون تغطيتك أنك مورد للأسلحة مجنون بما يكفي للتعامل مع عصابات القتلة لن يضر أن يتصرف بقليل من الجنون أيضاً |
Eğer bundan kurtulabiliyorsan, birkaç fırt çekmenin bir zararı olmaz. | Open Subtitles | ثلاث دقائق. إن استطعت النجاة من ذلك، بعض الحشيش لن يضر. |
Birkaç aydır soruşturuyorsunuz. Yeni bir bakış açısının zararı olmaz. | Open Subtitles | عملتم عليها عدة أشهر ونظرة جديدة منعشة لن تؤذي أحداَ |
Olur, Komutanım, bir arkadaşın zararı olmaz. | Open Subtitles | نعم يا سيّدي. بعض المعاونه لن تضرّ |
Haklısın, ama içeriden biraz muhalefetin hükümete bir zararı olmaz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | ليس تمامًا، لكني أتصور أن معارضة بسيطة في الحكومة، لن تضر |
- Küçük bir demode eğlencenin kimseye zararı olmaz. | Open Subtitles | - القليل من المرح العتيق الطراز لن يؤذي. |
Fakat, bir saat kadar etrafa bakmamın bir zararı olmaz. | Open Subtitles | لكنه لن يضر إن أخذنا نظرةً في الجوار لساعةً أو نحو ذلك |
Sana da çok iyi gider, Giselle. Ayrıca jölenin de zararı olmaz. | Open Subtitles | سوف تلائمك أيضا جيزيل وإزالة شعر رقبتك بالشمع لن يضر أيضا |
Ayrıca göğsümü biraz şişirmemin bir zararı olmaz. | Open Subtitles | بالإضافه أنه لن يضر وأقوم بملئ عضلاتي قليلاً |
Neville ile tekrar konuşmamızın bir zararı olmaz aslında. | Open Subtitles | حسنا، إنه لن يضر أن نجري محادثة مع نيفيل مرة أخرى. |
Paralı askerler genelde politikadan çok altınla hareket ederler ama galiba bunun bir zararı olmaz. | Open Subtitles | المرتزقه بالعاده يتحركون بالذهب اكثر من السياسه ولكن لن هذا لن يضر. |
Bu kadar zamandan bekledikten sonra az daha beklemenin zararı olmaz? | Open Subtitles | أعني بعد كل هذا الوقت من الانتظار والتساؤل ساعة أخرى لن تؤذي |
Birkaç fazladan filmin zararı olmaz. | Open Subtitles | بعض اللقطات الإضافيّة لن تضرّ |
Enkazın altında gömülü kalan insanları düşünüyorum da, iki damla suyun bana zararı olmaz. | Open Subtitles | لقد مات الكثير من الناس تحت الأنقاض. بضع قطرات من الماء لن تضر لا تقلق. |
Ama, bilirsin, işi tam yapmanın kimseye bir zararı olmaz. | Open Subtitles | لكن كما تعلم لن يؤذي أن أكون دقيقا |
zararı olmaz. | Open Subtitles | لن يؤلمك. |
Fazladan bir gözün zararı olmaz. | Open Subtitles | لن يضرّ أحداً لو تواجدت عينين إضافيّتين. |
Geleceğine bakıyorsan geçmişe sünger çekmenin zararı olmaz. | Open Subtitles | حسنا، دعينا نبحث عن المستقبل لا يؤذي أحد إذا وجدنا مكان قريب للماضي |
Ekstradan deneyim ve paranın bir zararı olmaz diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت ان كسب المزيد من الخبرة و المال لا تضر |
Kontrol etmenin zararı olmaz. Bazı ölü yerler iyi para bırakıyor. | Open Subtitles | لا ضير في تجربة الأمر ، بعض المدن النائمة لا زال بها المُراد |
Bir bardak daha içsem zararı olmaz. Akşam yemeğini, akşamüstü yemekten hoşlandık mı? | Open Subtitles | اعتقد كأس اضافي لا يضر بشيء هل استمتعنا بأكل العشاء في المساء؟ |
Lisede görmediğin birkaç farklı kızla takılmanın zararı olmaz. | Open Subtitles | لن يضرك شئ ان حصلت على الفتيات التي لم تحصل عليهن في الثانوية |
Kendisini iyi hissetsin diye kötürüm karına güzel bir şey almanın da zararı olmaz. | Open Subtitles | ولا يضير أن تشتري قطعة جديدة لزوجتك المقعدة |