Bir kez bile oğluma zarar verecek bir şey yapacağımı düşünüyor olamazsınız! | Open Subtitles | لا يمكنك أن تفكر باحتمالية أني قد فعلت أي شيء يؤذي ابني |
Yemin ederim, çocuğuma zarar verecek bir şey yaparsa onu öldürürüm. | Open Subtitles | أُقسمُ لك، إذا هي تَعمَلُ أيّ شئَ لإيذاء طفلِي، أنا سَأَقْتلُها. |
Bu raporu gördükten sonra insanlara zarar verecek bir şeyi satmayacağını söylemiş. | Open Subtitles | بعد قراءتها لهذا التقرير قررت أنها لن تبيع أي شيء سيؤذي الناس |
Sana zarar verecek bir şeyin yanına yaklaştırmazdım seni. | Open Subtitles | و لن يرسلك آلاف الأميال مقابل أي شيء و لن يؤذيك |
Sana zarar verecek bir şey yapmayacağımı bilmeni isterim. | Open Subtitles | أنظري, أريدكِ أن تعلمي أنني لم أكن لأفعل أي شيء يؤذيكِ أبداً |
- Bomba Finn'e zarar verecek, Peter'a zarar verecek. | Open Subtitles | هذه القنبلة ستؤذي فين.. وسوف تؤذي بيتر |
Ona zarar verecek hiçbir şey yapmazdım. | Open Subtitles | أنا لَنْ أعْمَلُ أيّ شئُ لإيذائه. |
Fikrim bir şey ifade ediyorsa Pussy'nin arkadaşlarına zarar verecek kadar kodesten korktuğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | فأنا لا أستطيع أن أصدق أنه من الممكن أن يتم إخافة بوسي كفاية لدرجة أنه يؤذي أصدقائه |
Hayır, herkese zarar verecek kadar çok içerdi. | Open Subtitles | كلا, لقد كان ثملاً للغايه حتى يؤذي أحدهم لقد كرهت هذا المكان |
Kendime zarar verecek bir şey yapacağımı da nereden çıkardınız? | Open Subtitles | ما الذي جعلك تفكر انني بأني سأقوم بشيء لإيذاء نفسي ؟ |
Kentler'e zarar verecek planların olduğunu öğrenirsem bu dostane baba oğul ilişkisi aniden sona erecek. | Open Subtitles | إذا وجدت أن لديك أهداف خفية لإيذاء آل كينت ستكون نهاية علاقة الإبن والأب المنفتحة سيئة |
Hafızanıza dayanarak, kaybolan kişi kendine veya başkasına zarar verecek davranışta bulundu mu? | Open Subtitles | حسب معرفتك، هل الشخص المفقود قد عبّر مرةً بأنهُ سيؤذي نفسه؟ |
Hydra'nın planladığı şey birçok masum insana zarar verecek, belki sevdiklerinize. | Open Subtitles | ما تخطط له "هيدرا" سيؤذي الكثير من الأبرياء، ربما أشخاص تهتم لأمرهم. |
Orada sana zarar verecek ya da senin zarar verebileceğin hiç kimse olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك من يؤذيك ولن تؤذي أحد. |
- Sana zarar verecek hiçbir şey yapmayacağımı biliyor musun? | Open Subtitles | لن اقوم بشيء يؤذيك حسن , بالطبع |
Söz veriyorum ki burada sana zarar verecek kimse yok. | Open Subtitles | أنا أعدكِ ، لن يؤذيكِ أحدٌ هنا |
Sence bir at ve küçük bir kız mı bana zarar verecek? | Open Subtitles | هل ستؤذيني هذه الفتاة الريفية؟ |
Bilmiyorum ama bize zarar verecek bir şey bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ، لكن لا اعتقد انهُ يعرفُ شيئاً قد يضرنا |
Miranda'ya Tuck'a zarar verecek bir şeyi asla vermeyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ لها أنّني لم أكُن أبداً لأتعمّد فعل أي شيء يؤذيه |
CTU'nun bize zarar verecek bilgisi yok. | Open Subtitles | الوحدة ليس لديها ما يكفي من معلومات لإلحاق الضرر بنا |
Annem beni sever. Asla bana zarar verecek bir şey yapmaz. | Open Subtitles | والدتي تحبني، لن تفعل أيّ شيء لإيذائي. |
Ona zarar verecek hiç bir şey yapmam. | Open Subtitles | أنا لن تفعل أي شيء لايذاء لها. |
Dixon, asla sana zarar verecek bir şey yapmayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | ديكسون,أنت تعرف انى لن أفعل أى شيئ لايذائك |
Alex'in nasıl ona zarar verecek bir şey yapabileceğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أرى أن أليكس ، قد يفعل أي شئ لإيذائها |