Sanırım oda arkadaşım birine zarar vermeden onu da alıp, gitmeliyim. | Open Subtitles | ربما يجب أن أحضر شريكة غرفتي إلى البيت قبل أن تؤذي أحداً |
Birilerine zarar vermeden onu geri getirsek çok iyi olacak. | Open Subtitles | حسناً، علينا إستعادتها قبل أن تؤذي أحدٌ ما. |
Başka birine zarar vermeden onu devre dışı bırakmamız lâzım. | Open Subtitles | علينا أن نقضي عليها قبل أن تؤذي أحدًا آخر |
O ne yaptığını veya neden yaptığını bilmiyorum ama kendine ya da bir başkasına zarar vermeden onu durduracağım. | Open Subtitles | لاأعلمما فعلتهيهبهِ ،ولماذا، لكنّي سأمنعه من إيذاء أحد آخر أو إيذاء نفسهِ. |
Birine daha zarar vermeden onu yakalayalım. | Open Subtitles | لنمسك به قبل أن يتمكن من إيذاء أحد آخر |
Başka birine daha zarar vermeden onu ele geçirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقبض عليها قبل أن تؤذي أحدا آخر |
Başka birine zarar vermeden onu devre dışı bırakmamız lâzım. | Open Subtitles | يجب أن نقبض عليها قبل أن تؤذي أحدا آخر |