"zayıflığını" - Translation from Turkish to Arabic

• نقطة ضعف
• ضعفه
• نقاط ضعف
• نقاط الضعف
• نقطة ضعفك

(Kötülüğün Koalisyonu) ...her süper kahramanın zayıflığını araştırıyorlar çünkü hepsinde bir tane vardır, senin gibi.
ان تعرف ماهى نقطة ضعف البطل لان لكل منهم واحدة تماما مثلك

Eğer üniversite hayallerimizi yaşamak istiyorsak Nelly Yuki'nin zayıflığını bulmalı ve ona karşı kullanmalıyız.
لكن إذا أي واحدة منا تريد أن تعيش حلم الكلية يجب أن نعثر على نقطة ضعف نيلي يوكي ونستغلها

İnsan ırkının en önemli stratejik zayıflığını biliyor musun?
أتعلم ما هي أهم نقطة ضعف لدى العرق البشري؟

Güç gösterisi yapmak istedi ama kadınlara diz çöktürmeye çalışarak zayıflığını gösteriyor aslında.
‫يقصد بذلك عرض قوة، لكن ذلك يظهر ‫ضعفه فقط إذا كان ينحني للمخادعات

Ama onun zayıflığını biliyorum. Başka gezegenden gelen bu garip ziyaretçiyi nasıl durduracağımı biliyorum.
،ولكنني أعرف نقطة ضعفه أعرف كيف أوقف هذا الزائر من كوكب آخر

CA: Başlangıç noktanızın basitliğini sevdim, yani en başta düşmanın zayıflığını aramanızı.
كريس أندرسون: حسناً، لقد أحببت فعلاً نقطة الانطلاق من خلال البدء بالنظر إلى نقاط ضعف العدو.

zayıflığını buluyorlar ve onu sana karşı kullanıyorlar.
يبحثون عن نقاط الضعف في الشخص ويستخدمونها ضده

Bence zayıflığını öğrendim bile.
اظن انني اعرف نقطة ضعفك بالفعل

Gücünün tüm kaynakları birleşip zayıflığını oluşturuyor.
ربط جميع مصادر قوتها معًا يكوّن نقطة ضعف.

Bunun için de zayıflığını bilmen gerek.
ولأجل ذلك، يجب العثور على نقطة ضعف الشخص

Birinin en büyük zayıflığını gösteriyor.
يمكنه تحديد أكبر نقطة ضعف لأيّ أحد

Chloe'nin zayıflığını öğrenmem uzun sürdü ama senin değil.
وجدت نقطة ضعف (كلوي) بصعوبة، على عكسك أنت

Bill'in zayıflığını bilmiyorum ama sanırım seninkini buldum.
أنا لا أدري بشأن نقطة ضعف (بيل). ولكني أظن أني قد وجدت نقطة ضعفك!

Toplamda üç tane element var. Birleştiği zaman Dahlia'nın yeğâne zayıflığını oluşturuyor.
هم 3 عناصر إجمالًا، وبدمجهم يمثلون نقطة ضعف (داليا) الوحيدة.

O yüzden gücünü elinden alıp zayıflığını ortaya çıkarırsın.
تسلبه سلطته، تحدّد موطن ضعفه هذا ما تفعله

- Onunla ilgili bir sırrı içeriyor olmalı zayıflığını ya da kusurunu...
لابد أن تحوي سراً يتعلق به، مثل نقطعة ضعفه.

Bir adama bakıp onun zayıflığını görebilirdi.
كان يستطيع النظر إلى رجل ما ويرى نقاط ضعفه

Eldiven bize düşmanlarımızın zayıflığını gösterecek ve kazanan biz olacağız.
والقفّاز الواقي سيكشف نقاط ضعف أعدائنا وسنكون نحن المنتصرات

zayıflığını bulabilmek için çok inceledim.
درستُ هذا الرجل بحثاً عن نقاط ضعف

Belki de zayıflığını arıyor, ya da... Yüce Tanrım..
ربما يبحث عن نقاط الضعف يا إلهي

Senin ne zayıflığını yakaladı ki böyle davranıyorsun?
ماالذي تحمله ضدك(نقطة ضعفك)؟ لدرجة أنك تتصرف على هذا النحو؟