"zayıftı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضعيفة
        
    • ضعيفاً
        
    • ضعيف
        
    • ضعيفا
        
    • أضعف
        
    • نحيفة
        
    • ضعيفًا
        
    • وضعيف
        
    • ضعفاء
        
    • قديمَ
        
    • أنحف
        
    • نحيف
        
    • نحيفاً
        
    • ونحيف
        
    Sağ karelerin zayıftı ve bundan şahını almak için yararlandı. Open Subtitles ومربعاتك اليمنى كانت ضعيفة وهو إستفاد من ذلك ليأسر ملكك
    O zamanlar, şu anda yönetmekte olduğum Dünya Bankası'nın Kore hakkında beklentileri oldukça zayıftı. TED وفي ذلك الوقت، كانت توقعات مجموعة البنك الدولي، التي أترأسها الآن ضعيفة جدّاً لكوريا.
    Vogelsang zayıftı. Lydecker ondan bilgi almış olmalı. Open Subtitles فوجلسانج كان ضعيفاً لم يكن يجب أن يحصل لايدكر على المعلومات
    Bu yüzden ateşbükmem çok zayıftı. Çünkü uzun yıllardır, seni yakalamak hedefimdi. Open Subtitles لهذا كان تسخيري للنار ضعيفاً من قبل لأني و لسنين طويلة كان اصطيادك هو دافعي
    Ben... Ben çok hasta bir bebektim. Kalbim çok zayıftı. Open Subtitles كنت طفلاً يعاني من المرض الشديد كان قلبي ضعيف جداً
    Benim için çok büyük bir şok oldu, yanına gittiğimde çok zayıftı. Open Subtitles كانت صدمة كبيرة جدا بالنسبة لي لأنه كان ضعيفا للغاية.
    zayıftı. Neyse ki, ben o sırada algılayıcıları izliyordum. Open Subtitles كانت ضعيفة جدا, لحسن الحظ أني كنت أراقب المجسات
    Lakin ruhu zayıftı, Yeryüzü arzusu kuvvetlendi durdu. Open Subtitles لكن روحه كانت ضعيفة ، وتلهّفه إلى السطح كان ينمو دائماً بقوة
    O zayıftı. Kendini öldürüp beni yalnız bıraktı. Open Subtitles كانت ضعيفة لقد قتلت نفسها و تركتني وحيدا
    Kafatası oldukça zayıftı. Ve bilgisayar analizlerine göre mücadele eden avını tutacak güce bile sahip değillerdi. Open Subtitles جماجمها كانت ضعيفة نسبياً، و تبيـَّن من تحليل الحاسوب لها أنها ليست بالقوة الكافية لتحمل الصراع مع الفريسة
    Dişleri, bıçak gibi inceydi. Kemiği kolayca ısırmak için çok zayıftı. Open Subtitles ،أسنانها كانت رفيعة كالسكاكين و ضعيفة جداً لكي تعض بسهولة خلال العظام
    - Aynen öyle. Ama insanın yarattığı alan çok zayıftı, biz de bunu güçlendirip kuşların saptayabileceği hale getirmeye çalıştık. Open Subtitles لكن حقل الإنسان كان ضعيفاً جداً، لذلك حاولنا رفع قوته ليكتشفه الطّير.
    zayıftı. Zavallıydı ve düzelmeyecek şekilde sakatlanmıştı. Open Subtitles كان ضعيفاً وبائساً ومصدوعاً لا يمكن رأبه
    Böyle olacağını biliyordum. Burada sonsuza kadar kalabilmek için çok zayıftı. Open Subtitles علمت أنه سيغادر ، دائماً ما بدا ضعيفاً على المكوث هنا للأبد
    Bir titreşim varsa da, çok zayıftı veya hiç yok gibiydi. TED حتى لو كان هناك نبض ما فهو ضعيف للغاية أو أكاد لا أشعر به على الإطلاق
    Morarmıştı. Nabzı zayıftı, 200. Hemen alıp getirdik. Open Subtitles أنها مزرقة، نبضها ضعيف في 200, لذلك حملنها ورَكضنَا
    Ayrıca kalbi başından beri zayıftı ve epey yaşlı. Open Subtitles غير ذلك , قلبه ضعيف و كذلك عمره كبير جداً
    Adam tek başına dayanamayacak kadar zayıftı. Open Subtitles آدم كان ضعيفا جدا للمرور بكل ذلك لوحده
    Birçokları istihkaklarını hırsızlarandan koruyamayacak kadar zayıftı. Open Subtitles وكثير منهم أضعف من أن يدافعوا عن نصيبهم من نهب الناهبين. ‏
    Çok zayıftı. Bebek için sağlıklı değil. Open Subtitles نحيفة جداً هذا لم يكن صحى أبداً للطفل
    Ayak hareketlerim iyiydi ama saldırım oldukça zayıftı. Open Subtitles حركات القدم كانت جيّدة لكن الهجوم كان ضعيفًا
    Clarence yaşlı ve zayıftı, ben de görev için yazıldım, zorladım ve işi elinden kaptım. Open Subtitles وكلارنس كان كبير وضعيف حينها لذلك كتبت له طلب انتقال من هنا وتم طرده
    Onlar zayıftı efendim. Lütfen onları affedin. Open Subtitles كانوا ضعفاء سيدتي هلا سامحتهم أرجوك؟
    Vücudu çok zayıftı. Open Subtitles جسمها كَانَ قديمَ جداً.
    Gördüğüm adam Pasifik Adalıydı ama daha zayıftı. Open Subtitles الرجل كان من سكان جزيرة المحيط الهادئ لكنّه كان أنحف نفس لون البشرة...
    Biraz zayıftı. Open Subtitles هو نوعا ما هو نوعا ما نحيف
    zayıftı ve yorgun görünüyordu, Fakat çok çalışıyordu. Open Subtitles لقد كان نحيفاً ومتعباً ولكنّه كان يعمل بجد
    Şey, uzun ve zayıftı, kumral, biraz gri saçı vardı. Open Subtitles ،كان طويل ونحيف شعر بني مع رمادي قليل فيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more