"zehirlediğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • سممت
        
    • سمم
        
    • سمّم
        
    • تسمم
        
    • تسميم
        
    • سممته
        
    • سمّمت
        
    • سمّمتَ
        
    • بتسميمها
        
    • سممه
        
    • سمّمه
        
    -O iğrenç kocasını geçen yıl zehirlediğini söylediğimde, beni hiç dinlememiştim. Open Subtitles لم تكن لتستمع إلي عندما أخبرتك أنها سممت زوجها
    Kocasını zehirlemişti ama, nasıl zehirlediğini bilmiyor muydu? Open Subtitles هى والتى سممت زوجها لم تكن تعلم كيف سمم زوجها؟
    Pekala , bakın , biliyorum belki birilerini öldürdüğümüzü düşündünüz... ..ama Tom o adamı zehirlediğini bilmiyordu. Open Subtitles حسنا انظر، أعرف انك من المحتمل تفكر اننا ربما قتلنا شخص ما، لكن توم لم يعرف انه سمم الرجل،
    Kendisini ne ile zehirlediğini bul. Yürü. Open Subtitles لقد سمّم نفسه، نحتاج معرفة ماذا تناول، اذهب
    Bay Brooks genç kadınları zehirlediğini söylüyordu. Open Subtitles يقول السيد بروك انها تسمم السيدات السابات
    - Bilmiyorum! Belki şimdi değil, ama bu bayanın seni seven ve sana bakan insanlara karşı aklını zehirlediğini anlayacağın zaman bileceksin. Open Subtitles ربما لا تدركين ذلك الآن ، ولكنك ستفعلين حينما تقاومين تسميم هذه المرأة لعقلك
    Isabel onun zehirlediğini söyledi. Open Subtitles إيزابيل) قالت أنها سممته)، الساحرة.
    Fakat senin de sütü, unu ya da sen gittikten sonra eline geçecek bir şeyi zehirlediğini söyleyeceklerdir. Open Subtitles لكنهم سيقولون أنك سمّمت الحليب أو الطحين أو شيئاً يُصيبها بعد أن تكون قد ذهبت
    Başkanı zehirlediğini ve Sophia ile çalıştığını biliyorum. Open Subtitles أعلمُ أنّكَ سمّمتَ الرئيس أعلمُ أنّكَ تعملُ مع (صوفيا)
    Kahveyi senin zehirlediğini söylemedim. Yahniyi senin yapmadığını söyledim. Open Subtitles لم أقل أنك سممت القهوة لقد قلت أنك لم تصنع اللحم
    Kahvemi zehirlediğini itiraf etti fakat bunu rastgele yaptığını ve seninle alakası olmadığını söyledi. Open Subtitles ،لقد اعترفت بأنها سممت قهوتي لكنها ادعت أنها كانت جريمة عشوائية والتي لم يكن لها علاقة بك
    Titus Delancey'i kendisinin zehirlediğini söylüyor. Open Subtitles "فالت بأنها سممت "تيتوس "كراوفرد" و"غليسون"
    Bu hala hanginizin kahveyi zehirlediğini bilmemize yeterli olmuyor. Open Subtitles وهذا كله لا يقربنا لمعرفة من الذي سمم القهوة
    Polyhedrus'un köylüleri zehirlediğini kanıtlayacak. Open Subtitles تثبت أن (بوليهيدريس) سمم هؤلاء القرويين.
    Kazarinsky'nin geçen cuma Dr. Nash'i vurduğunu ve ayrıca Adrian Monk'u da zehirlediğini düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أن ( كازارينسكـي ) أطلق النـار علـى د. ( نـاش)و سمّم(أدريـانمـونـك )
    Kendini zehirlediğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles أتظنّون أنّه سمّم نفسه؟
    Dergimize karşı kampanya yapan birisine, onun Amerikalıların beyinlerini zehirlediğini söyleyen birisine, evlilik dışı ilişkiye ahlaksızlık diyen, içmemeniz gerektiğini söyleyen... Open Subtitles بأن هناك شخص ما قام بشن ...حملة شرسة ضد مجلتهم ...و أخبر الناس ألا يشتروها و قال علناً بأنها تسمم ...عقول الأمريكيين
    - Sense onu aptal fabrika anlaşmasıyla memnun etmeye odaklanmıştın ve kendi oğlunun zihnini nasıl zehirlediğini görmedin Open Subtitles هل كانت تركز حتى على محاولة لارضاء لها مع أن صفقة مصنع غبي التي لم لا نرى كيف كانت تسميم العقل ابنك بك.
    Price'ın elinde, Beverly Grey'i boğanotuyla zehirlediğini kanıtlayan laboratuvar raporu ve doku örneği varmış. Open Subtitles وكان عند (برايس) عينة نسيج (وتقريرمختبرعن (بفرليغرَي... يثبت بأنّها سمّمت بالبيش
    Başkanı zehirlediğini biliyorum. Open Subtitles -أعلمُ أنّكَ سمّمتَ الرئيس
    Pamela'nın kocasının onu zehirlediğini öğrenmesinden korktun. Open Subtitles لقد كنت قلقة بأن تكتشف "باميلا" بأن زوجها يقوم بتسميمها.
    Birinin onu zehirlediğini düşünüyorlar. Open Subtitles يعتقدون بان شخصا ما سممه
    Ama eğer onu zehirlediğini anlarsam Kafasını koparacağım, emin ol. Open Subtitles لكن إذا أكتشف بأنّه سمّمه أقسم بأنّني سأحطم رأسه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more