"zengin ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • أغنياء و
        
    • الغني
        
    • غني و
        
    • وأغنى
        
    • غنية و
        
    • الغنية
        
    • أثرياء و
        
    • وغنية
        
    • وثرية
        
    • غنياً و
        
    • كان غني
        
    • ثرية
        
    • الأغنياء
        
    • غنى و
        
    • الاغنياء
        
    zengin ve ünlü olacağız ve adımız yukarılarda, ışıklarla yazılı olacak. Open Subtitles سنكون أغنياء و مشهورون . و أسمائنا ستسطع عشرة أقدام لأعلى
    zengin ve tuhaf amcan yeni vefat etmiş, sen ve 99 pis akraban da vasiyetinin açıklanmasına davetlisiniz. TED عمك الغني وغريب الأطوار توفي حديثاً وأنت وأقاربك التسعة والتسعون البغيضون تلقيتم دعوة لحضور قراءة الوصية
    Şey, o serserinin teki değil. zengin ve seviyeli bir adam. Open Subtitles حسنا هو ليس مشرد انه رجل غني و من مستوي راقي
    İkisini de benden daha uzun, zengin ve hayatına sıçmamış biri elimden aldı. Open Subtitles تمّ الإستلاء على كلتاهما بواسطة شخص أطول وأغنى وأقل عبثاً احداهما عمرها 9 سنوات
    Virginia, zengin ve açgözlü bir çocuk olarak yetiştirildiğini düşünüyor. Open Subtitles فيرجينيا تقول لأنك تربيت على أن تكون غنية و طماعة
    zengin ve fakir ülkeler arasındaki hayvancılık sektöründeki fark hayvan sağlığıyla ilgili. TED الفارق في إنتاج المواشي بين الدول الغنية والأخرى الفقيرة يرجع لصحة الماشية،
    Varoşlarda oturur büyük şirketlerde çalışırlar. Buraya gelince aniden zengin ve özgürdürler. Open Subtitles يأتون فجأة إلى هنا وفجأة يصبحون أثرياء و أحرار
    Bir çok şirketi olan zengin ve varlıklı bir aileden. Open Subtitles هو من عائلة كبيرة وغنية تملك الكثير من الأراضي
    Bırak zengin ve güzel olanını, sıradan bir kız bile götürmez beni. Open Subtitles لم تختارني فتاة من قبل ناهيكِ عن كونها جميلة وثرية
    O kadar uzun zamandır zengin ve ünlüydüm ki artık normal bir insan olmanın nasıl bir şey olduğunu unuttum. Open Subtitles لقد كنت غنياً و شهيراً لفترة طويلة الآن لدرجة انني لا أظن أنني أعرف ما يعنيه أن تكون بشرياً بعد الآن
    Özgürlük söylemiyle İngilizlerin yerini almak isteyen zengin ve güçlü kesime sadakat göstermek istemiyorlar. Open Subtitles لا يرون سببا في أن يعطوا و لاءهم لأناس أغنياء و ذوي نفوذ الذين يريدون أن يأخذوا دور البريطانيين باسم الحرية
    İnsanların zengin ve ünlü olmak amacıyla buraya gelebilmek... için birbirlerini nasıl öldürdüğünü fark etmediniz mi? Open Subtitles ألم تنظري إلى الناس في الخارج يتقاتلون للدخول إلى هنا ليصبحوا أغنياء و مشاهير
    Bunlar insanlara ne kadar zengin ve güçlü olduğunu ve senin sevildiğini korunduğunu ve sana değer verildiğini gösterir. Open Subtitles بل يرون الآخرين أن قومك أغنياء و أقوياء و أنكِ محبوبة و محمية و مقدرة
    Yürürlükteki hiçbir şey, zengin ve fakir arasındaki uçurumun son derece ahlak dışı olduğunu göstermiyor. TED ولا شيء يتبعُ ذلك من المفترض أن يقترح أن الفجوة بين الغني والفقير هي أي شيء سوى أنها غير أخلاقية بشدة.
    Artık zengin ve fakir arasında bir uçurum yok. Bu bir efsane. TED لم تعد هناك فجوة بين الغني والفقير. هذه خرافة
    Kaybeden mi olmak istersin yoksa Maroon 5 solisti gibi zengin ve muhteşem olmak mı? Open Subtitles تكون غني و رائع مثل ذلك الشاب من مورون 5
    Elizabeth öldüğü vakit İngiltere, Avrupa'nın en zengin ve en güçlü ülkesi haline gelmişti. Open Subtitles " في وقت موتها كانت إنجلترا أقوى وأغنى بلد في أوروبا "
    Kimin aklına gelirdi? Hayatını zengin ve evli olmak için harcadın şimdi ise yalnız ve fakir olmayı kabulleniyorsun. Open Subtitles . اعتقد أنكى قضيتى فترة من عمرك تريدين ان تكونى غنية و متزوجة
    Bana öyle geliyor ki, konuşma dili bir taraftaki bu zengin ve çok boyutlu düşüncelerin, diğer taraftaki konuşma hâline dönüştürülebilmesi için beyin tarafından icat edilmiştir. TED تبدو لي اللغات وكأنها ابتكار للدماغ لتحويل هذه الأفكار الغنية والمتعددة الأبعاد في كفة إلى محادثة في كفة أخرى.
    Kendimi övmeye çalışmıyorum ama bir çok insanı zengin ve ünlü yaptım. Open Subtitles أنا لاأتباهى ولكني جعلت الكثير من الأشخاص أثرياء و مشهورين
    Ülke çok zengin ve refah görünüyor. Open Subtitles والبلدة تبدو مزدهرة وغنية
    Güzel, zengin ve fiziksel olarak inanılmaz olabilirsin, ama beni hasta ediyorsun. Open Subtitles قد تكونين جميلة وثرية وفاتنة للغاية ولكنك تثيرين إشمئزازي
    Bence bugün zengin ve italyan olsaydın, gangster olurdun. Open Subtitles أعتقد اليوم إذا كنت غنياً و إيطالياً هذا يجعلك زعيماً للعصابة
    Babası zengin ve güçlüydü, tek çocuğunun üstüne titriyordu. Open Subtitles والدها كان غني ولديه نفوذ ، ويكن الحب الشديد لابنته
    Bunun yerine, beynin görüntülenmesinin bize sağladığı şey insan beyninin zengin ve ilgi çekici resmi. TED عوض ذلك، فإنّ ما كشفه لنا التصوير الدماغي هو صورة ثرية ومثيرة للاهتمام عن العقل البشري.
    Filmlerdeki tüm zengin ve güzel insanlar jet ski kullanıyor! Open Subtitles كل الأشخاص الأغنياء و الرائعين في الأفلام يقودون الدراجات المائية
    Evreni bugün olduğundan daha zengin ve daha güzel hale getiririz. TED لنحول الكون إلى مكان أكثر غنى و جمالا مما هي عليه اليوم
    Harika! Biri "zengin ve sıkıcı" insanlardan mı bahsetmişti? Open Subtitles هل قلت يوماً ما اعمل للناس الاغنياء المزعجين؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more