"zevk alıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أستمتع
        
    • استمتع
        
    • أَتمتّعُ
        
    • مستمتعة
        
    • أنا مستمتع
        
    Hoş, değil mi? Şaka yapıyorum, ama rahibelerle konuşmaktan gerçekten zevk alıyorum. Open Subtitles أنا أمزح, لكني أستمتع حقاً بالتحدث مع الراهبات
    Polis akademisinden çok zevk alıyorum ama inanın ya da inanmayın diğer öğrencilerle sosyal bir bağım yok. Open Subtitles تعلمون أنـا أستمتع فعلا بأكـادمية الشرطة لكـن صدقوا أو لا تصدقوا أنـا لا أتواصل اجتمـاعيـا مـع بقيـة الشرطـة
    Ama şimdi bundan zevk alıyorum. Ve zamanda kazanıyorum. Open Subtitles لكنني أستمتع بهذا ، وكذلك أقطع وقتاً جيد
    İtme, çekme. Lanet olsun, bundan zevk alıyorum. Fakat günümü aldın. Open Subtitles والأخذ والرد والمجادلة انا استمتع بذلك ولكن بالنظر لمجريات هذا اليوم
    Sizler beyazsınız. Yani bundan zevk alıyorum. Open Subtitles انتم ناس متخلفون وهذا يعني انني استمتع بهذا القرف
    Sizinle ilgilenmekten zevk alıyorum. Open Subtitles وعندما أعتقد حول كَمْ أَتمتّعُ بالإعتِناء بك
    Söylemeliyim ki, senin ile oynadığım bu oyundan bayağı zevk alıyorum. Open Subtitles ويجب أن أقول أنني مستمتعة نوعاً ما بذلك اللعب برأسك الجميل الصغير
    Birlikte takılmamız çok güzel. Ben bundan çok zevk alıyorum. Open Subtitles من الجيد لنا أن نتسكع سوياً، أنا أستمتع.
    Zorunda değilim ama zevk alıyorum. Open Subtitles لم يّكن يتوجب عليّ ذلك ,ولكني أستمتع بالقيام بمثل ذلك
    Dolabımı bile kırdık ve geçirdiğimiz zamanının her anından zevk alıyorum. Open Subtitles أقصد، كسرنا خزانتي وأنا أستمتع بكل دقيقة منها
    Dün kendi cenazemi planladığım düşünülürse, bugünden çok daha fazla zevk alıyorum. Open Subtitles حسناً ، إذا أخذنا بعين الاعتبار‏ فقد كنتُ أخطط لإقامة جنازتي بالأمس و لكنّي اليوم أستمتع أكثر أشعرتِ بذلك ؟
    Tanrım, kurumsal casusluktan zevk alıyorum. Open Subtitles يا إلهي ، أنا أستمتع بتحسس الشركات أكثر من اللازم
    Tek ayağı olmayan bir çiftlik hayvanının hareket etmekten aldığı zevkten daha çok zevk alıyorum. Open Subtitles أنا أستمتع في هذا أكثر من مزرعة الحيوانات في عداد المفقودين أحد أطرافه تشارك في نوع من النشاط
    Ben de havaya uçmaktan herkes kadar zevk alıyorum ancak gözden kaçırdığım bir şey mi var? Chase yollamış. Open Subtitles أستمتع كالآخرين بأن يتم تفجيري، لكن هل يفوتني شيء هنا؟
    Kendini beğenmiş puştlar farkında olmadan tanıklarını elediğinde, hala zevk alıyorum. Open Subtitles مازلت أستمتع عندما يزيف لعين متعالي حجة غيابه بدون إتقانها
    Kadın bedeni çizmekten zevk alıyorum. Open Subtitles أنا حقاً أستمتع برسم الجسد الأنثوي.
    Bu gece, gerçekten de Laurie ile kız sohbeti yapmaktan zevk alıyorum. Open Subtitles الليلة انا فعلا استمتع بحديثالفتياتمع لوري.
    Seni giyinirken izlemekten zevk alıyorum neredeyse, soyunurken izlemekten zevk aldığım kadar. Open Subtitles أنا استمتع برؤيتك وأنتِ ترتدين ملابسكِ .قدر استمتاعي وأنتِ تخلعينها
    Ben biri sürü kişiyle çıkmaktan çok zevk alıyorum. Open Subtitles كنت استمتع كثيراً بمواعدة الكثير من الناس
    Hayallerinin peşinden giden insanları izlemekten zevk alıyorum. Open Subtitles انا استمتع بمشاهدة الناس يجتهدون للوصول الى احلامهم
    Umursamayacak kadar yaşamdan zevk alıyorum, ve sen de öyle yapmalısın. Open Subtitles أنا مستمتع بحياتي جداً لعدم الإكتراث، وعليك أن تكوني مثلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more