"zifiri karanlıkta" - Translation from Turkish to Arabic

    • الظلام الدامس
        
    • في ظلام تام
        
    • ظلام دامس
        
    Henry üç yıl zifiri karanlıkta yaşadı. Kapkaranlık bir delikte. Open Subtitles هنرى قضى ثلاثة سنوات فى الظلام الدامس فى حفرة سوداء
    Ama duvar yazıtlarını zifiri karanlıkta anlamaya çalışırken, sana eşlik eden 8 öğrenciden 2'si mihraba çarptı. TED لكن بينما كنت تدرس النقوش في الظلام الدامس اثنين من الخريجين الثمانية المرافقين لك اصطدما بالهيكل
    Bir de şimdi bunun üzerine zifiri karanlıkta gemilerini bulmak zorundalardı. Open Subtitles لكن لاحقاً ستضطر قاذفات الطوربيد والقنابل إلى إيجاد الطريق لحاملاتها فى الظلام الدامس
    Ve seyirciler zifiri karanlıkta otururken onun kaderini öğreniyoruz. Open Subtitles وبينما يجلس المشاهدين في ظلام تام
    Ama hayatlarımızı zifiri karanlıkta yaşadıktan sonra bunun küçücük bir korku olduğunu anlıyorum şimdi. Open Subtitles و أن نعيش حياتنا فى ظلام دامس كان خوفاً بسيطاً حينئذ حتى الآن يا سيدى القيصر
    Henry üç yıl zifiri karanlıkta yaşadı. Open Subtitles هنرى قضى ثلاثه سنوات فى الظلام الدامس فى حفره سوداء
    Doğal olarak, zifiri karanlıkta dolaştıklarından gece ne yaptıkları hep sır olarak kaldı. Open Subtitles اللذي يفعله التمساح ليلا ظل لغزا لانهم سيتحركون بشكل طبيعي فقط في الظلام الدامس
    zifiri karanlıkta bir yere saklanmanın tehlikesi ilk ışıkta kendinizi apaçık ortada bulma ihtimalinizdir. Open Subtitles الخطورة تكمن في العثور على شيء مخفي في الظلام الدامس ربما تجد نفسك محاطا بالاعداء مع اول خيوط الفجر
    "Işıkları kapatıp belirlenmiş parçaları zifiri karanlıkta çalmak." gibi. Open Subtitles مثل إطفاء أضواء القاعة و تشغيل قطع موسيقية محددة في الظلام الدامس.
    Fili zifiri karanlıkta hem de sisli havada saldırtan nedir? Open Subtitles مالذي يجعل الفيل يكشرعنأنيابه... . في الغيوم و الضباب أو في الظلام الدامس ؟
    June, ben zifiri karanlıkta sadece iğne ve şeker kullanarak bir bombayı imha edebilecek şekilde eğitildim. Open Subtitles جون لقد تدربت على تفكيك القنابل في الظلام الدامس... ...وليس معي سوى مسمار الأمان وعلكة النعناع.
    Yoksa zifiri karanlıkta resim yapmış olmalılar. Open Subtitles لذا وضعوا اللوحات في ظلام تام
    Amonyak ve dışkının pis kokusu burnunuzun direğini kırar. 30 bin masum tavuk perişan bir halde zifiri karanlıkta ölümü bekliyorlar. Open Subtitles رائحة الأمونيا والفضلات النتنة,تؤذيك كما تؤذي 30000 دجاجة صامتة تجلس ببؤس, في ظلام دامس بإنتظار الموت
    19 gün değil, 1000 gün zifiri karanlıkta. Open Subtitles ... ليس 19 يوماً ، ولكن 1000 يوم فى ظلام دامس مع 30 دقيقة من ضوء النهار كل عام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more