"zimmete" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإختلاس
        
    • الاختلاس
        
    • اختلاس
        
    • إختلاسهم
        
    • ما تلجئي
        
    • إختلاس
        
    • بالإختلاس
        
    "Görevi suiistimal ve zimmete para geçirmenin cezası "altı yıla kadar hapis." Open Subtitles الإختلاس والتحايل, عقوبتها السجن لمدة ستة سنوات
    Geç kaldığım için sevineceksiniz, çünkü zimmete geçirme davamızı çözdüm. Open Subtitles ستكون سعيدأً إني قد إخذتُ الوقت الذي أحتاجه لأني حللتُ قضية إحتيال الإختلاس
    Mahkûmiyet Tarihi 27 Aralık 2000, hırsızlık ve zimmete para geçirme. Open Subtitles أُدين في 27 ديسيمبر عام 2000 بجريمة الاختلاس و السرقة البسيطة
    Vergi kaçırma, zimmete geçirme ve haraççılıktan ötürü ev hapsinde. Open Subtitles هو محتجز في منزله بسبب الاحتيال في الضرائب ، و الاختلاس و الابتزاز
    Şunu aklına sok: "bir daha asla zimmete pzara geçirme konusunu düşünme!" Open Subtitles وضع هذه الملاحظة في قائمتك القانونية: لا تذكر كلمة اختلاس ثانية
    zimmete geçirilmiş, Bay Webster. Firmadan çalınmış. Kim çalmış? Open Subtitles تم إختلاسهم يا سيد ويبستر سرقوا من الشركة
    Hayır, zimmete para geçirme için ona kravat asla. Open Subtitles لا, لم يتمكنوا أبداً بربطه بتهم الإختلاس الحاصلة
    Kumar borçları, zimmete para geçirme ve tahvil dolandırıcılığı... Open Subtitles قروض القمار وَ الإختلاس وَ إحتيال الأسهم..
    Isıya dayanamıyordum, ama korkarım ki mutfaktan zamanında çıkamadım ve gerçekleşmekte olan zimmete geçirmeyi fark edemedim. Open Subtitles لم استطع تحمل السخونه ولكني خائفه من اني لم اخرج من المطبخ بالوقت الكافي لأتعرف على الإختلاس الذي كان يحدث
    zimmete para geçirmek suçundan hapse girmek istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أتمنى دخول السجن بسبب الإختلاس
    zimmete para geçirmede de aynı yöntem uygulanır. Open Subtitles نفس المبدأ يطبق على الإختلاس
    Yüzbaşı zimmete para geçirmek ve dolandırıcılıktan tutuklandı. Open Subtitles رئيس الفريق قُبضَ عليه بتهمة الاختلاس والاحتيال
    zimmete para geçirmek ve dolandırıcılıktan daha kötülerine. Open Subtitles ويعتقدون انه على وشك ارتكاب جريمه اكثر من الاختلاس والاحتيال
    Bunların, zimmete para geçirme suçundan masumluğunu ispatlamaya.. -..yarayacağını söyledi. Open Subtitles قال أن لديه علاقة لاثبات برائته من تهمة الاختلاس
    Babam zimmete para geçirme suçundan hapse girmeden önce tüm paramızı kaybettik. Open Subtitles عائلتي خسرت كل اموالنا قبل أن يدخل أبي السجن بسبب الاختلاس
    Delil sayılabilecek, bir tane bile zimmete geçirme veya sahtekarlık yok. Open Subtitles ليس هناك تهمة التزوير أو الاختلاس الذي ستعمل عصا.
    zimmete para geçirmeyle yetinecektin çünkü cinayetten ömür boyu yatacaksın. Open Subtitles لقد كنت عالقا ينبغي مع اختلاس لأنك سوف تحصل على الحياة بتهمة القتل
    Şimdi kamu ödeneklerini zimmete geçirme ciddi bir sorundur. Open Subtitles الآن، اختلاس الأموال العامة يمثل مشكلة خطيرة.
    zimmete geçirilmiş, Bay Webster. Open Subtitles تم إختلاسهم يا سيد ويبستر
    Sonra ise karşına sessiz sakin, yıllarca zimmete geçirilen paraları bulabilen ve oradan sağ salim ayrılan biri çıkıyor. Open Subtitles أنتِ بطريقةً ما تلجئي إلى فرد قادر أن يقوم بمحاسبة دقيقة للأعوام ويخرج سالمًا.
    Milyon dolarlık zimmete geçirme dümeni çekmişlerdi. Open Subtitles كانت عملية إختلاس عدة ملايين من الدولارات
    Bu şirketteki birini zimmete para geçirmekle suçluyorsun. Open Subtitles أنك تتهمين شخصا ما بهذه الشركة بالإختلاس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more