"zincirlenmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقيد
        
    • مقيّد
        
    • بالسلاسل
        
    • بسلاسل
        
    • مقيداً
        
    • مقيّدين
        
    • مربوط
        
    • مُسَلسَلٌ
        
    • مسلسلة يمكنني
        
    • مكبلاً
        
    • مكبلين
        
    • مقيدين
        
    • تقييدها
        
    Deli bir adamın ahırında bir grup Unas ile zincirlenmiş durumdayım. Open Subtitles أنا مقيد في حظيرة مجنون مَع مجموعة من الأوناس.
    Büyük mavi çölleri sadece zincirlenmiş, alevsiz bir cehennemdir. Open Subtitles صحرائهم الزرقاء العظيمة فقط مجرد جحيم مقيد بدون نيران.
    Bedenim zincirlenmiş olabilir ama zihnim özgür. Open Subtitles ، قد يكون جسدي مقيّد .لكن أفكار عقلي حرّة
    Mahvolmuş bir deve zincirlenmiş, korkunç bir kızgınlıkla yanıyordu. Open Subtitles التى كُبّلت بالسلاسل مع عملاق مُدمّر, وكان يحترق بالأستياء الرهيب
    Aquarius, bir bakıma bir dinazor, denizin dibine zincirlenmiş antik bir robot, bu Leviathan. TED أكواريوس، في أحد التصاميم، ديناصور، إنسان آلي عتيق مربوط بسلاسل للقاع، هذا الوحش البحري.
    zincirlenmiş halde oturuyorum burada zaten bir de kuduz köpek gibi davranmak üzerine eğittiğiniz şu adamları üzerime gönderiyorsun Open Subtitles اناأَجْلسُ هنا مقيداً الى الكرسي... ما كان يجب عليك أن ترسل هؤلاء الذين تدعي إصلاحهم ليتَصَرُّفوا مثل الكلاب المسعورة
    Eskiden, burada baktığımız bu tür hastalar zincirlenmiş ve kendi pisliklerine terk edilmişti. Open Subtitles كانت ذلك النوع من المرضى الذين نتعامل معهم هنا مقيّدين ومتروكين في رجسهم
    Büyük mavi çölleri sadece zincirlenmiş, alevsiz bir cehennemdir. Open Subtitles صحرائهم الزرقاء العظيمة فقط مجرد جحيم مقيد بدون نيران.
    Sonsuza kadar cehennemde kalacak tanrılarca bir kayaya zincirlenmiş gözünün önündeki üzümleri yemesi yasaklanarak açlıktan kıvranan Tantalus'la. Open Subtitles الذي يظل للأبد في الجحيم مقيد إلى صخره بواسطة الآلهه يشتهي فاكهه ليست في متناوله
    Koltuğa zincirlenmiş maymun gibisin. Open Subtitles أنت تتصرف كقرد مقيد بالأغلال لـعجلة القيادة
    avladığımız canavar gibi yakalanmış ve zincirlenmiş kaderin bir cilvesi mi, kurtarıcının savaşı mı sefalete sürükledi bilmiyorum, ama biliyorum ki ahab'den nefret ediyorum o tanrısal ihtiyardan nefret ediyorum ikinci nöbet senin, dikkat et izleniyoruz evet dün öğrendim Open Subtitles مقيد بالاصداف كالوحش الذى قمت باصطياده هذا كان مصير وعر الذي يبقينى فى مثل هذا الشقاء؟
    Bir cesede zincirlenmiş hâlde kazanmak çok daha zor olacağından! Open Subtitles لأنه سيكون من الصعب جداً الفوز وأنت مقيد بجثة
    Bedenim zincirlenmiş olabilir ama zihnim özgür. Open Subtitles ، قد يكون جسدي مقيّد .لكن أفكار عقلي حرّة
    Kafesteki bir hayvan gibi zincirlenmiş. Open Subtitles مقيّد.. مثل وحش في قفص
    Altı hafta boyunca, dışarıya zincirlenmiş ve sadece özgürlüğünü satın almaya çalıştı diye. Open Subtitles إنها مربوطة بالسلاسل في الخارج لمدة 6 أسابيع
    Kaderini bekleyen, zincirlenmiş bir kadın. Open Subtitles أعني مثل المراة المقيدة بالسلاسل التي تنتظر مصيرها.
    Bu adam yerin 600 kat altında zincirlenmiş duruyordu. Open Subtitles إنه يبقون هذا الرجل مقيداً بسلاسل بداخل صندوق على عمق 182 متراً
    Ama onu her kim öldürdüyse, bileğine zincirlenmiş bir şeyi çalmış. Open Subtitles ولكن من قتله قد سرق شيئاً كان مقيداً بمعصمه
    Bir gemi karaya oturdu ve içinde zincirlenmiş beş kişi vardı. Open Subtitles سفينة اصطدمت بالجسر كان في السفينة 5 أشخاص مقيّدين
    Geçen sefer, bir direğe zincirlenmiş ve birkaç kocaman canavarın saldırısına uğramıştım. Open Subtitles المرة الأخيرة كنت مربوط بسلاسل الى عمود وتمت مهاجمتي من قبل سبع وحوش مختلفة
    Bodrumunda zincirlenmiş bir çocuk var ve ya ona işkence etmekten bahsediyorsun ya da bir sıçanmış gibi üzerinde deney yapmaktan. Open Subtitles لديك طفلٌ مُسَلسَلٌ في قبوك وتتحدث عن إجراء اختبارات عليه كما لو كان فأر تجارب
    Evet, ayaklarım zincirlenmiş. Bir şey hissediyorum. Open Subtitles أجل، قدمي مسلسلة يمكنني الشعور بشيء ما
    Efsaneyse onu bir şişede getir. İnsansa, zincirlenmiş olarak getir. Open Subtitles إذا كان خرافة فإحضرها في قنينة إذا كان رجلا فإحضره لي مكبلاً بالقيود
    # zincirlenmiş yaşamak... # ...aşağılanmaya ve alçaklığa boyun eğmektir. Open Subtitles أن تعيشوا مكبلين بالأصفاد فهذه هي المهانة و هذه هو الذل و العار
    Birbirimize zincirlenmiş olmasaydık çok daha iyi taş kırardık. Open Subtitles سنكسر الحجارة بشكل أفضل إن لم نكن مقيدين معاً
    Bayanlar ve baylar, İllüzyonun büyük ustası harika Edward... üzerine 50 kiloluk ağırlıklar zincirlenmiş şekilde ölüm zincirlerinden kaçmaya çalışacak. Open Subtitles سيداتي و سادتي، أقدم لكم (إدورد العظيم) سيد ألعاب الخفه سيقوم الآن بالتحرر من سلاسل الموت تم تقييدها جيداً و أُضيف لها وزناً قدره 50 رطلاً إضافياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more