"ziyan" - Translation from Turkish to Arabic

    • مضيعة
        
    • خسارة
        
    • تهدر
        
    • سدى
        
    • أهدر
        
    • إهدار
        
    • أضيع
        
    • نضيع
        
    • يهدر
        
    • يضيع
        
    • أهدرت
        
    • إضاعة
        
    • اضيع
        
    • نهدر
        
    • يُهدر
        
    ilgili olduğun şeyin peşinde koşmak genelde vaktini ziyan etmez, sonunda pes etsen dahi. TED نادرا ما تكون مضيعة للوقت متابعة شيء كان يجذب انتباهك حتى وإن انتهى بك المطاف للإعتزال.
    Doktor Ishii birliğimizde bir sürü kalifiye eleman var onlara ölmelerini emretmek, sizce bir ziyan olmaz mı? Open Subtitles وحدتنا تحتوي على طاقم من نخبة الأطباء في اليابان ألن تكون خسارة أن ينتحرون جميعا؟
    Şu saçmalıkları açıklamak için vaktini ziyan etme. Hadi gidelim! Open Subtitles هيّا بنا، لا تهدر وقتك في تفسير تلك التفاهات، لنرحل،
    Fakat kötü bir yönetim ve sallantıda olan kurumlarla bu potansiyel tamamen ziyan olabilir. TED ولكن بوجود حاكمية سيئة و معاهد مهتزة ، فإن كل هذه الأمكانيات ستذهب سدى
    Asker olmak istememiştim hiç, ve senin hakkını ziyan etmem. Open Subtitles لم أكن مُناسب أبداً للعسكرية، ولا أريد ان أهدر ميراثكِ
    Sanırım çürümek üzere ama ziyan etmek istemedim. Open Subtitles أعتقد أن موسمها شارف على الانتهاء ولم أرد إهدار الفرصة
    Bu kararı zamanında zaten vermiştim. Babama ilk inmesi geldiğinde, hayatımı ziyan etmeyeceğime dair bu kararımı vermiştim. Open Subtitles حين تلقى أبي ضربته الأولى اتخذت هذا القرار بأنني لن أضيع حياتي
    Az miktardaki gıdamızı, Romalılarla paylaşarak ziyan etmemeliyiz. Open Subtitles لا يجب أن نضيع الطعام القليل الذي لدينا على الرومانيين اللعناء
    Yani, başkasına lazım olan bir şeyi ne diye ziyan edesiniz ki, değil mi? Open Subtitles اقصد لماذا نسمح لشيئ ما ان يهدر ان كان هناك شخص ما في حاجته ، اليس كذلك ؟
    Tanrı o güzelliğin yerin dibinde ziyan olmasını ister miydi? Open Subtitles هل يرضى الله أن هذا الجمال أن يضيع على الأرض ؟
    Düşündüm de yönetim kuruluları ve toplantılarda yaşamımı ziyan etmişim. Open Subtitles أعتقد بأني أهدرت حياتي على الإجتماعات والجلسات
    Bu arazi tamamen benim. Nasıl olsa ziyan olacak. Open Subtitles حسناً , أنتِ تعرفين , أنا أملك كل هذه الأراضي و ستكون مضيعة عدم استغلالها
    Bir uçak satın alma gücümüz olmadığı için değerli zamanımın ziyan olmasını istemiyor, o kadar. Open Subtitles إنه فقط يقول أنه مضيعة لفائدة وقتي. لكي أقوم بشراء طائرة.
    İyi bir içkiyi ziyan edemezsin. Open Subtitles فأنت لا تستطيع أن تتحمَل خسارة شراب جيَد أوه، أجل
    Bu parkta hiçbir yağmur damlası ziyan edilmez. TED ولا يوجد أي قطرة مطر تهدر في هذه الحديقة.
    ziyan olsun istemem. Open Subtitles أكره أن أرى هذه تذهب سدى إنها قطعة صغيره
    Koşu antrenörü ailemi çağırıp, benim o Allah vergisi yeteneğimi ziyan etmenin günah olduğunu söyledi. Open Subtitles اتصل مدرب الركض بأبويّ وهو يتوسل ويقول إنها خطيئة، أن أهدر الموهبة التي منحني إياها الرب.
    Akıl, ziyan edilmeyecek kadar değerlidir, derler. Open Subtitles أنتَ تعرف القول المأثور أليس كذلك ؟ إهدار العقل أمر بغيض
    Biraz çalışacağız. Bütün hafta sonunu ziyan etmek istemedim. Open Subtitles لننهى بعض الأعمال حتى لا أضيع العطلة بأكملها
    Nasıl da ziyan edilmiş bir hayat! ziyan edilmiş hayat mı? Open Subtitles ، يا لها من مأساة . يا لها من إضاعة لحياة
    Çok pahalılar ve ben pahalı şeyleri ziyan etmeyi sevmem. Open Subtitles إنها غالية, وانا لا احب ان اضيع الاشياء الغالية
    Böyle iyi bir şarabı kaba konuklarınız için ziyan etmek istemeyiz değil mi? Open Subtitles لا نريد أن نهدر شيئا بهذا الجمال على ضيوفك الوقحين، أليس كذلك؟
    Min Jae hayatını böyle bir yerde ziyan mı etsin? Open Subtitles أيجب على مين جاي أن يُهدر حياته في مكان كهذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more