| ziyaretçim olduğu söylendiğinde bu kadar çekici birini beklemiyordum. | Open Subtitles | عندما أُخبرت ،أن لديّ زائر ما كنتُ أتوقّع شخص ما جذاب جدّاً |
| Geçen gün ofiste bir ziyaretçim olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان لدي زائر في المكتب في ذلك اليوم. |
| Geçen gün ofiste bir ziyaretçim olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان لدي زائر في المكتب في ذلك اليوم. |
| Geldiğine sevindim. Pek ziyaretçim olmuyor. | Open Subtitles | جميل منك أن أتيت لا يأتينى الكثير من الزوار |
| Devletin ofislerini daha kolay erişilebilir yapan yeni, salakça ve işe yaramaz kampanya sağ olsun son zamanlarda pek çok ziyaretçim oluyor. | Open Subtitles | أصبح يأتيني الكثير من الزوار مؤخراً والشكرُ للقرار الجديد والغبي بجعل مكاتب الحكومة متاحة للزوار العـامة |
| Yıllardan beridir burda çalışırım ...ama hiç ziyaretçim olmamıştı | Open Subtitles | انا اقوم بتشغيله منذ عده اعوام ولكن لم يكن لى زوار |
| Ve bir gün sıradan olmayan bir ziyaretçim olacağı söylendi. | Open Subtitles | وذات يوم أخبروني أن هناك زائراً مهماً لي |
| Ama artık boş değildi. Bir ziyaretçim olmuştu. | Open Subtitles | إلا أنها ليست فارغة الأن كان عندي زائر. |
| Ve bir gün sıradan olmayan bir ziyaretçim olacağı söylendi. | Open Subtitles | وذات يوم أخبرونى أن هناك زائر مهم لى |
| Ertesi gün bir ziyaretçim geldi. | Open Subtitles | - كان لدي زائر حوالي الثالثة بعد ظهر اليوم التالي. |
| Neden ziyaretçim olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرنى أن هناك زائر لى ؟ |
| - Baba, galiba kedin hasta. - Scipio, bir ziyaretçim olduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | ابى ، اعتقد ان القطه مريضه - سكيب" الا ترى ان لدي زائر " - |
| Selamun aleyküm. Biz ziyaretçim olduğunu söylediklerinde avukatımın geldiğini sanmıştım. | Open Subtitles | السلام عليكم، حينما قالو لي أن لدي زائر |
| Birgün bana ziyaretçim olduğunu söylediler. | Open Subtitles | في يوم ما, أخبروني بأن لدي زائر |
| Son ziyaretçim milenyumdan önce gelmişti. | Open Subtitles | اخر مرة جأني بها زائر قبل الالفية |
| Bu aralar pek ziyaretçim olmuyor. | Open Subtitles | أنا فقط لا أحظي بالكثير من الزوار هذه الفترة |
| Çok ziyaretçim olmuyor, ama geldiğinde ise mücadele içinde bir an ümitleniyorum. | Open Subtitles | لاأحظ بالكثير من الزوار لكن عندما يأتي أحدهم، فإنه يمنحني بارقة من الأمل خلال هذه المعركة.. |
| Burada başka ziyaretçim yok ve hevesle gelmesini beklediğim tek an da bu. | Open Subtitles | قلت أنه ليس لديك زوار آخرون وهذا ما أتطلع له أيضاً |
| Burada başka ziyaretçim yok ve hevesle gelmesini beklediğim tek an da bu. | Open Subtitles | لأن ليس لدي أي زوار آخرون و هذا حقاً كلُ ما أتشوق اليه أنا |
| Burada başka ziyaretçim yok ve hevesle gelmesini beklediğim tek an da bu. | Open Subtitles | لأن ليس لدي أي زوار آخرون و هذا حقاً كلُ ما أتشوق اليه أنا |
| Bir ziyaretçim vardı. Annesinden kaçan bir çocuk. | Open Subtitles | جاءني زائراً طفل قد هرب من أمه |
| Tatlım... bir ziyaretçim var. Şimdi kapatmalıyım. Tamam, sonra konuşuruz. | Open Subtitles | حبيبتي ، لديّ زائرة يجب أن أغلق حسناً ، سأتحدث إليكِ لاحقاً |
| Kurşun geçirmez camın arkasında... tatlı tatlı kekeleyen tek ziyaretçim benim. | Open Subtitles | زائري الوحيد الذي وقف يتمتم برقة في أقصى الجهة المقابلة من الزجاج المقاوم للرصاص |