Belkov'daki annesini ziyaret ettiğini söyledi. Buraya yakın küçük bir köy. | Open Subtitles | قال أنه زار أمه في بيلكوفك وهي قرية صغيرة بالقرب من هنا |
Ayrıca Peder Nabors'ın Alex'i kiliseye döndürmek için pastanede ziyaret ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك، ونحن نعلم أن الأب نابورس زار الإسكندرية في المخبز، حاول الحصول على اعادته الى الكنيسة. |
İnşa ettiğimiz yetimhanelerden birini ziyaret ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها قد زارت أحد دُور الأيتام التي بنيناها. |
Orada ziyaret ettiğini düşündüğümüz Santiago de Compostela adında bir kilise var. | Open Subtitles | هناك كنيسة تسمى سانتياغو دي كومبوستيلا نظن انه زارها |
Yetişkin birinin yiyeceği yemeği çocuk yiyecekmiş gibi dilimleyen... ve doktor olduğunu iddia eden birinin Trent'i ziyaret ettiğini de biliyoruz. | Open Subtitles | ونعرف أيضا أن ترنت كان يزوره وبشكل شبه حصري رجل يدّعي أنه طبيب, رجل أنا أعتقد بأنه قطع طعام رجل راشد |
Adil olmak gerekirse, o kadının hasta olduğunu, bir hastayı ziyaret ettiğini ya da ellerini onun hastalıklı suratına sürüp sürmediğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | بكل انصاف أنت لا تعرف اذا تلك الفتاة مريضة عقليا أو كانت تزور مريضا عقليا أو كانت تضع يديها المريضة على وجهه المريض |
Kaybolmadan önce ofisinizi ziyaret ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنه قد زار مكتبك قبل اختفائه بأيام قليلة |
Ben de Charles'ın sayfasını kimlerin ziyaret ettiğini ve kimlerin taziyelerin sunduğunu görmek istedim. | Open Subtitles | اردت ان ارى من زار صفحة تشارلز ومن ترك تعازيه, |
Bu evi neden ziyaret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف جيداً إنه زار هذا المنزل. |
Henry'nin kız kardeşimi ziyaret ettiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أدرك أن هنري زار أختي 0 |
Owen'ın hapishanede Terry Lynch'i en son ne zaman ziyaret ettiğini bulun. | Open Subtitles | إبحث عما اذا كان " أوين " قد زار " تيري لينتش " في السجن - سيدي - |
Veri izlemeleri son iki hafta içerisinde onun hapishaneyi onlarca kez ziyaret ettiğini gösteriyor | Open Subtitles | تعقب البيانات يظهر أنها زارت السجن أكثر من اثنتي عشرة مرة خلال الأسبوعين الماضيين |
Ve bir pazar, babam aniden insanlar ve cemaat Kutsal Ruh'un oğlunu ziyaret ettiğini öğrensinler diye beni kürsüye çıkardığında hazırdık. | Open Subtitles | أقام القس في يوم الأحد اجتماعاً كمفاجأة ليخبر الناس أن أن الروح المقدسة زارت ولده كردعفوي... |
Vasyl'yi en son zaman ziyaret ettiğini hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تذكر أخر مرة زارت فيها فازيل؟ |
Kaçağın o mezar taşını ziyaret ettiğini de. Kimin mezar taşıydı? | Open Subtitles | إذن تعرفين من زارها بلاطة ضريح من كانت؟ |
Orada ziyaret ettiğini düşündüğümüz Santiago de Compostela adında bir kilise var. | Open Subtitles | نظن انه زارها خطيبي سافر كثيرا |
Bana neler yaptığını arkadaşlarının kim olduğunu ve kimlerin onu ziyaret ettiğini sordular. | Open Subtitles | سألوني ما الذي يفعله ومن هم أصدقائه ومن الذي يزوره |
Hastanede yattığı süre içerisinde, bir doktorun iki haftada bir onu ziyaret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه عندما كان في المستشفى كان هناك طبيب يزوره مرتين بالإسبوع |
Öğleden sonraları çocukları gezdirirdi ama kocasına fakirleri ziyaret ettiğini söylerdi. | Open Subtitles | بعد الظهيرة، تتسكع مع الرجال في الشارع وتخبر زوجها إنها كانت تزور المساكين |
Partiden önce DJ Ritim'in evini ziyaret ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنّك زرت شقة (دي. جاي. بيت) قبل الحفلة. |
Seni ve babanı sık sık ziyaret ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أنه زارك أنت ووالدك في أغلب الأحيان. |