ziyaretler öğle yemeği bitiminde başlıyor. Gezinmememiz için sebep yok ya, çocuklar? | Open Subtitles | الزيارات تبدأ بعد الغذاء ، ربما يمكننا أخذ جولة، صحيح يا أبنائي؟ |
Bunlar pahalı ziyaretler ve sistemi sürdürebilmek için bir çok müşteriyle ilgilenmek zorunda. | TED | تلك الزيارات باهظة الثمن وللحفاظ على نموذجها، عليها أن تقابل الكثير من عملائها لتغطية التكاليف. |
Standart bir işlem her ne kadar ziyaretler onun işvereni tarafından düzenlense de. | Open Subtitles | إنه إجراء عادي بالرغم من أن الزيارات رتبت من قبل رب عمله |
Bildiğiniz gibi, aylar sonra ilk kez bugün ziyaretler yapılacak. | Open Subtitles | كما تعلمون، اليوم هو أول يوم زيارة منذُ أشهُر |
Bu benim 'Paranormalliğe ziyaretler' kitabının ikinci kopyası. | Open Subtitles | هذه هي نسختي الثانية من زيارات إلى عالم الغرائب |
Üzgünüm hanımefendi, ziyaretler, her ayın ikinci pazar günü... - ...saat 12 ile 16 arasında. | Open Subtitles | آسف يا سيدتي , ايام الزيارة هي كل ثاني أحد من كل شهر |
DCFS habersiz ziyaretler yapacak o yüzden ayik olmayan hiç kimse Franny ile ilgilenmeyecek. | Open Subtitles | شئون الأطفال ستقوم بزيارات مفاجئة لذا لن يهتم أحد بفرانى و هو ثمل |
Mincaye, Amerika'ya geldi ve bu ziyaretler başladı. | Open Subtitles | إن مينكاي هو الذي أتى إلى الولايات المتحدة وهو الذي بدأ هذه الزيارات |
Bu ilaç tedavisi günlüğünü tutmaya karar verdim... böylece ziyaretler arasındaki kayda değer şeyleri unutmayacaktım. | Open Subtitles | لقد بدأتُ كتابة هذه الملاحظات اليومية للعلاج لكي لا أنسى أي شيء جدير بالملاحظة بين الزيارات |
Bundan sonra evlerine kısa ziyaretler bile yapabilirler. | Open Subtitles | وبعد ذلك, كل الزيارات الأن وفيما بعد ستجري بخير |
Devamlı telefon konuşmaları, günlük ziyaretler. İğrenç eski günler. | Open Subtitles | مع المكالمات المستمرة و الزيارات اليوميه |
Artık eve sürpriz ziyaretler yok. | Open Subtitles | ماذا؟ لا مزيد من الزيارات المفاجئة للمنزل |
Ve sonra tüm mektuplar ve kartlar tüm ziyaretler ve dualar birden kesilecek. | Open Subtitles | كل الرسائل والبطاقات، الزيارات والدعوات ستموت مأساويا |
Zamanla ziyaretler seyrekleşir. | Open Subtitles | يأتون لزيارتك بمرور الوقت تصبح الزيارات أقل |
Nafaka almak. Uzun ziyaretler. Tatillerde çocuğun gelmesi. | Open Subtitles | نفقة المطلّقة، زيارة في السجن، تبادل عطلات، ودّع عطلكَ الأسبوعيّة |
İyi ziyaretler, efendim. İyi günler. | Open Subtitles | اتمنى لك زيارة ممتعة |
Orta Çağda Skinner'ınkine benzeyen ziyaretler şeytana bağlanırmış. | Open Subtitles | في العصور الوسطى، زيارة مثل الواحد سكيننير وصف... كان يمكن أن ينسب إلى succubus. |
Planlanmamış ziyaretler veya müşteri ziyareti bahaneleri gibi şeyler var mı? | Open Subtitles | ، هل عندك أي شيء عن ، زيارات غير مجدولة أعذار لزيارة عملاء ؟ |
Böylece bir hipnologa gitti ve ziyaretler sona erdi. | Open Subtitles | فذهبت إلى معالج بالتنويم المغناطيسي، وتوقفت بعدها زيارات الكائن لها. |
ziyaretler bir saat sonra başlıyor. Artık onun doktoru değilsin. | Open Subtitles | ساعات الزيارة ستبدأ بعد ساعة أنتِ لم تعودي طبيبته |
Bütün çocuklarıma harika ziyaretler gerçekleştirdim. | Open Subtitles | قمت بزيارات رائعة لكلّ بنت من بناتي |
Ayrıca müvekkilimin denetimsiz ziyaretler için hazır olup olmadığını göz önünde bulundurmam gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن أعرف إن كانت موكلتي مستعدة للزيارات دون إشراف |