Onu yıllardır tanırım. İyi adamdır. - Sadece zor bir dönemden geçiyor | Open Subtitles | إنه رائع، أنا أعرفه منذ سنوات، إنه يمر بوقت عصيب |
Bebeğim, özür dilerim. zor bir dönemden geçiyor. -Şampanya sever misin Angie? | Open Subtitles | أنا آسف، يا عزيزتي لكنه يمر بوقت عصيب |
Baban şu an çok zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | بابا فقط يمر بوقت عصيب الان |
Fark edemediysen diye söylüyorum bu aile zor bir dönemden geçiyor ve sen her şeyi çok daha zor yapıyorsun. | Open Subtitles | هل لاحظت أن هذه العائلة تمر بوقت عصيب و أنت تجعل الامور أسوا بكثير |
Tamam, çok dengesiz biri ve şu aralar zor bir dönemden geçiyor, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا، انها جدا غير مستقرة عقليا والآن انها تمر بوقت عصيب جدا. حسنا؟ |
Zaten zor bir dönemden geçiyor, üstüne gidip daha da zorlaştırmak istemedim. | Open Subtitles | إنها تمر بوقت عصيب. لم أرد أن أزيده حِدة. |
Sadece zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | لكنه فقط يمر بوقت عصيب. |
zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | فهو يمر بوقت عصيب الآن |
zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | إنه يمر بوقت عصيب. |
Vic biraz zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | فيك) يمر بوقت عصيب) |
Dana'ya biraz kibar davran. zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | كن لطيفا مع دانا انها تمر بوقت عصيب |
Şirket zor bir dönemden geçiyor. Niye şimdi? | Open Subtitles | إن الشركة تمر بوقت عصيب فلمَ الآن ؟ |
Tatlım, annen çok zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | حبيبتى أمك تمر بوقت عصيب |
zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | إنها تمر بوقت عصيب |
Senin aksine, zor bir dönemden geçiyor. | Open Subtitles | ،إنها تمر بوقت عصيب بعكسك |