zorla girmek ve girmek... arada biraz fark var. | Open Subtitles | لكن اقتحام منزل للسّطو هذا مختلف قليلاً. |
Levha fabrikasına zorla girmek ya da akseleratör laboratuarındaki o trityumu bulmak gibi. | Open Subtitles | مثل اقتحام مصنع اللوحات و التسلل لمخبر للعثور على هذا التريتيوم |
İçeri zorla girmek özgeçmişinde iyi durmayacak. | Open Subtitles | اقتحام المحطة لن يكون جيدا بسيرتنا |
Güvendesin o zaman. İçeri zorla girmek isteseydi seni telefonla arıyor olmazdı. | Open Subtitles | حسنا، إذا أنتِ بأمان ، لو كان يريد إقتحام المنزل ، ما كان سيتصل |
Haneye tecavüzden de yargılanmış, yani bir eve zorla girmek bu adam için sorun değil. | Open Subtitles | كما أنّه يُمارس هواية الإقتحام، ممّا يجعل إقتحام منزل مُقفل ليست مشكلة لهذا الرجل. |
Teorik olarak, yüksek güvenlikli bir hapishaneye zorla girmek isteseydin, nasıl yapardın? | Open Subtitles | نظريّاً، لو أردت إقتحام سجن شديد الحراسة، فكيف ستفعل ذلك؟ |
Bir yere zorla girmek, olumsuz anlatım. | Open Subtitles | الأقتحام والدُخُول مثل هذا التعبيرِ السلبيِ |
Polis arabasına zorla girmek ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | تعلم، اقتحام سيّارة الشرطة جريمة كبيرة. |
Ve giriş şifresini biliyorsan, zorla girmek olmuyor. | Open Subtitles | وهذا ليس اقتحام لو تملك شفرة الدخول |
Şöyle ki; 1PP'ye zorla girmek federal bir suçtur. | Open Subtitles | أجل، ترى، اقتحام "المقرّ الرئيسيّ" جريمة فيدراليّة. |
- Başka kişilerin evlerine zorla girmek pek iyi değil ama. | Open Subtitles | اقتحام منازل الآخرين -ليس بالأمر الجيد |
-Buna zorla girmek denir. | Open Subtitles | هذا اقتحام ودخول عنوة - لا - |
Yabancı bir konsolosluğa zorla girmek olay yaratmak ki eğer yakalanırsak devlet bizi inkâr etmek zorunda kalır. | Open Subtitles | فكر بالأمر إقتحام سفارة أجنبية في قضية إذا أمسك بنا |
Komik olan şey ise, park yerinede zorla girmek durmunda kaldık, böylece graf görüntüsünde de tamamiyle yasal olarak hissettik. | TED | والشيء مضحك ، أنه كان يتوجب علينا إقتحام ساحة إنتظار السيارات أيضا ، لقد شعرنا اننا " خارجون عن القانون " بهذه الرسمة |
Benimle bir bankaya zorla girmek hoşuna gider mi? | Open Subtitles | ألا تشعرين أنكِ على وشك إقتحام بنك معي؟ |
Kalpazanlık, içeri zorla girmek. | Open Subtitles | تزوير، إقتحام و دخول |
Buna zorla girmek denir! | Open Subtitles | هذا إقتحام وسطو |
- Ön kapıdan zorla girmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | -أتود الأقتحام مِن الباب الأمامي ؟ |