"zorluk çekiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدي مشكلة في
        
    • يصعب عليّ
        
    • عندي مشكلة
        
    • صعوبه
        
    • أنا أناضل لكي
        
    • أنا أواجه صعوبة في
        
    • أواجه مشكلة في
        
    • أجد صعوبة فى
        
    • أجد صعوبة في
        
    • أعاني من متاعب
        
    Duygularımı anlatacak sözcük bulmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles جيم، كانت لدي مشكلة في أن أجد الكلمات لإخبارك كيف أشعر.
    Onca yaptığın şeyden sonra seni ciddiye almakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles يصعب عليّ اتخاذ كلامك على محمل جاد بسبب كل ما فعلتِه.
    Burada biraz zorluk çekiyorum. Open Subtitles يا جماعة لحظة عندي مشكلة صغيرة
    Ancak kendisiyle dövüşecek rakip bulmakta zorluk çekiyorum, gerçi kurban demek daha doğru olur. Open Subtitles لكني أجد صعوبه في إيجاد خصوم له بل ربما أقول ضحايا له
    - Odaklanmakta zorluk çekiyorum Gene. O ilaç da bunun için var. Open Subtitles ـ أنا أناضل لكي أركز هنا يا (جين), و يُساعد الآخرين على التركيز
    Uyumakta zorluk çekiyorum ve masalın geri kalanını hatırlayamıyorum. Open Subtitles أنا أواجه صعوبة في النوم ولا يمكنني تذكر القصة
    Bebeğim ne söylediğini anlamaya çalışıyorum ama anlamakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles إنني أحاول فهم ما تقوله يا عزيزي ولكنني أواجه مشكلة في ذلك..
    Sadece parayı çalan adamın onu geri verip gitmek istemesine inanmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles ...أنا فقط أجد صعوبة فى أن أصدق أن الشخص الذى سرقه سيسلمه بهذه البساطة و من ثمَّ يرحل بسلام
    Tucker'ın anneni baştan çıkarması fikrinin senden çıktığına inanmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles تعرفين أجد صعوبة في تصديق أنها كانت فكرتك لتاكر
    Bilmiyorum Kumandan. Bu enkaz alanında takip etmekte zorluk çekiyorum. Open Subtitles لا اعلم سيدي أعاني من متاعب في تعقبه بهذا المسار
    Ölçü hesabında foton kullanarak özilinti işlevinden nasıl kinetik üretildiğini anlamakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles لدي مشكلة في فهم كيف استمد إنتقال القوى المحركة من وظيفة الترابط التلقائي بإستعمال الفوتون الذي يحسب المقاييس
    Ama kocanızın gerçekten insanları umursadığını inanmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles ولكن لدي مشكلة في تصديق أن زوجك يهتم حقاً بالشعب
    Ona koca bulmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles سيكون لدي مشكلة في العثور على زوجها
    Neden sana inanmakta zorluk çekiyorum? Open Subtitles ولمَ يصعب عليّ تصديقك؟
    Kazançlı bir iş bulmakta zorluk çekiyorum da. Open Subtitles فقط عندي مشكلة الحصول على عمل مربح
    Seni anlamakta zorluk çekiyorum, Fischer. Open Subtitles اعاني صعوبه بفهمك يا فيشر.
    - Odaklanmakta zorluk çekiyorum Gene. O ilaç da bunun için var. Open Subtitles ـ أنا أناضل لكي أركز هنا يا (جين), و يُساعد الآخرين على التركيز
    Ben baban. Oraya ulaşmakta büyük zorluk çekiyorum. Open Subtitles مرحباً يا صاحبي، إنه والدك أنا أواجه صعوبة في الوصول إلى هناك
    Size inanmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles نعم، أنا أواجه مشكلة في هضم قصتك
    -Buna inanmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles أجد صعوبة فى تصديق هذا
    Hayır, sadece üzerime silah doğrultulduğunda insanlarla konuşmada zorluk çekiyorum demek oluyor. Open Subtitles كلا ، بل أعني أنني أجد صعوبة في التحدّث عندما يقوم شخص ما يتوجيه مسدّس إليّ
    Bilmiyorum Kumandan. Bu enkaz alanında takip etmekte zorluk çekiyorum. Open Subtitles لا اعلم سيدي أعاني من متاعب في تعقبه بهذا المسار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more