"zorunda kalmasın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يضطر
        
    • لا تضطر
        
    • بحاجه لمشاكل
        
    Ona sırf merdiven çıkmak zorunda kalmasın diye zemin katta oldukça geniş bir hücre ayarladım. Open Subtitles لقد وضعتة فى زنزانة كبيرة فى الدور الارضى حتى لا يضطر ان يستعمل السلالم
    Genelde, başka insanlar düşünmek zorunda kalmasın diye. Open Subtitles بشكلٍ عام، لكي لا يضطر لأن يفعل ذلك الآخرين
    Ben de şimdi bütün bu hikâyeyi Emmett motorunu satmak zorunda kalmasın diye uydurduğunu öğrendim. Open Subtitles والآن أكتشفتُ بأنها أختلقت هذه القصة كلها لكي لا يضطر (أيمت) ليبيع دراجةُ
    Kız kardeşim hepsini ödemek zorunda kalmasın diye burada çalışıyorum. Open Subtitles إنني أعمل هنا حتى لا تضطر أختي لدفع المبلغ كله.
    Her gün hastaneye gitmek zorunda kalmasın diye evin üzerine ikinci bir ipotek koydurup ona mobil diyaliz makinesi aldık. Open Subtitles لقد حصلنا على قرض آخر على المنزل من أجل إحضار إحدى تلك آلات الغسيل حتى لا تضطر للذهاب إلى المستشفى كل يوم
    National City, Metropolis'in sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalmasın. Open Subtitles ناشينوال سيتي ليست بحاجه لمشاكل ميتروبوليس.
    Major olmak zorunda kalmasın diye ondan deney faresi olmasını istiyorsun. Open Subtitles أنت تطلب منه أن يكون خنزير تجارب حتى لا يضطر (مايجر) لذلك
    Öldürmek zorunda kalmasın diye öldürdüm. Open Subtitles قتلتُ لكي لا يضطر للقتل
    Onun için önemliysem, onu görmeye gideceğim zamanları beni boşuna beklemek zorunda kalmasın diye söylemek istiyorum. Open Subtitles سأكون قادراً على إخبارها متى يمكنني زيارتها مرّة أخرى , حتى لا تضطر للانتظار
    İtiraf etsin ki Lexi ifade vermek zorunda kalmasın. Open Subtitles و نحصل على اعترافه حتى لا تضطر ليكسي) للادلاء بشهادتها)
    - Gitmemi istemek zorunda kalmasın diye. Open Subtitles -كي لا تضطر أن تطلب ذلك مني
    National City, Metropolis'in sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalmasın. Open Subtitles ناشينوال سيتي ليست بحاجه لمشاكل ميتروبوليس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more