"zorunda kalmayacaktım" - Translation from Turkish to Arabic

    • لما اضطررت
        
    • لأضطر
        
    O salak gençlik otobüsü yerine biraz havalandırmaya para harcasalardı "savur da geç güzel araba" şarkısında elbisemi sallamak zorunda kalmayacaktım. Open Subtitles فاذا ما أَنْفَقَوا المال على تكييف الهواء عوضا عن تلك الحافلة السَخِيفة التى تنقل الصغار لما اضطررت إِلى أن أتَمَايَل بتروِّ
    Philadelphia' da zaman öldürmenin yollarını aramak zorunda kalmayacaktım. Open Subtitles لما اضطررت إلى البحث عن طرق لاستغلالالوقتفي (فيلادلفيا)
    Eğer yüzüme kapatmasaydın yapmak zorunda kalmayacaktım. Open Subtitles ما كنت لأضطر لهذا إن لم تكن قد أغلقت الهاتف في وجهي
    Ta en başında sana karşı açık olabilseydim gözlerine bakıp gerçeği söyleyebilseydim belki de böyle karşına dikilip başarısız olmuş birisi olarak sana bunları anlatmak zorunda kalmayacaktım. Open Subtitles ... لو أني كنت منفتحاً معك منذ البداية و نظرت إليك مباشرة في عينك و أخبرتك الحقيقة بعدها لم أكن لأضطر أن أقف أمامك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more