"zorunda olmadığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنه ليس عليك
        
    • أنها ليست مضطرة
        
    • أنه ليس عليها
        
    Sırf ben burdayım diye parmak ucunda yürümek zorunda olmadığını biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تعلم أنه ليس عليك أن تمشي على رؤوس أصابعك من أجلي، صحيح؟
    Söylenen herşeyi yapmak zorunda olmadığını biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم أنه ليس عليك القيام بكل يطلب منك
    Kabul etmek zorunda değilsin ama bir parçan, geçmişinin seni yönlendirmesine izin vermek zorunda olmadığını biliyor. Open Subtitles وليس عليك أن تعترف بذلك لي لكن هنالك جزء منك يعرف أنه ليس عليك أن تجعل ماضيك يكون مستقبلك
    Ona bebekten vazgeçmek zorunda olmadığını söyledim, ...yardım alabileceğini, ...önemli olan şeyin bebeğe zarar vermemiş olması olduğunu. Open Subtitles وقلت لها أنها ليست مضطرة للتخلي عن الطفل وأنها يمكن أن تحصل على المساعدة ولكن كان الأمر الأهم بالنسبة لها هو ألّا تؤذي الطفل
    - Ben de bunu yapmak zorunda olmadığını söyledim. Open Subtitles -و قلت لها أنها ليست مضطرة لهذا
    - Anneme çocuklarla kalmak zorunda olmadığını söyleyeceğim. Open Subtitles ــ سأخبر أمي أنه ليس عليها البقاء مع الأطفال ــ لم لا ؟
    Artık katlanmak zorunda olmadığını söylüyordum. Open Subtitles أخبرتها أنه ليس عليها أن تتحمل المزيد.
    Yapmak zorunda olmadığını çünkü işe yaramadığını söyleyebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تقول أنه ليس عليك أن ترد... لأن الأمر لم يفلح...
    Max, artık yere düşen çikolataları yemek zorunda olmadığını biliyorsun. Open Subtitles يا (ماكس) تعرفين أنه ليس عليك أكل الحلوى المتساقطة على الأرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more