Yani eğer bunu daha önce de yaptıysa... ..izlerini nasıl sileceğini biliyordur. | Open Subtitles | لو كان قد فعل هذا من قبل، فإنّه سيعرف كيف يُغطي آثاره. |
Sorumlusu her kimse izlerini gayet iyi kapatmış ama doğruya doğru şimdi. | Open Subtitles | المسؤول عن هذا قام بعمل محترم بمسح آثاره لكن هيا لنكن صريحين |
Ama birileri kendi izlerini gizlemede harika bir iş çıkarıyor. | Open Subtitles | لكن شخص ما يقوم بعملٍ لا يُصدّق في تغطية آثاره. |
Birilerinini izleri takip ettiğine eminim. Steven bu da ne böyle? | Open Subtitles | أنا متأكد أن هناك أشخاصاً آخرين يتبعون آثاره. |
Gittikçe cesur olacak, izini kapatmaya çalışacak ve işe yaramazsa, olabildiğince insanı öldürecek. | Open Subtitles | سيستمر بالتجرأ ليغطي آثاره و ان لم ينجح ذلك سيموت في تبادل نار |
etkileri silmek, nötralize etmek için bir yol bulmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | كنا نحاول البحث عن طريقة لتحييده وإبطال آثاره. |
Ve biz bu değişimi Kepler sayesinde kusursuz bir şekilde ölçüp, etkilerini takip edebiliriz. | TED | ويمكننا قياس هذا في غاية الدقة باستخدام كيبلر وتتبع آثاره. |
Ayrıca izlerini gizlemesini bu kadar iyi olması da, Sam'i gerçekten durdurmak istiyorsak ona karşı yasal bir dava açmamız gerektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | هذا بلإضافة لكونه يخفي آثاره جيدا , مما يعني لنبني قضية قوية ضد سام إذا كان لدينا اي أمل أن نوقفه حقا |
Belli ki, izlerini yok etmeyi bilen biriyle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | من الواضح، أننا نتعامل مع شخص يعلم كيف يخفي آثاره |
İzlerini örtmek için kullanmak istemiş ya da bunu yapmaktan korkmuştur. | Open Subtitles | أما أراد أن يستخدمه وكان يغطي على آثاره أو خائف منه |
İzlerini kapatmadan bu avantajı yakalamam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أستغل هذا قبل أن يكون لديه الوقت ليغطى آثاره |
Bu adam izlerini örtecek kadar akıllı değil. | Open Subtitles | هذا الشخص ليس ذكياً بما يكفي ليخفي آثاره |
Öyleyse saldırgan izlerini gizlemeye çalışıyor. Bu bir "şakacı" için çok organize bir hareket. | Open Subtitles | اذن,المجرم يخفي آثاره انها منظمة جدا بالنسبة لطالب ثانوية |
Peşinde olduğumuzu bildiğinden izlerini örtüyor. | Open Subtitles | حسناً , كان يعرف أنا سنأتي خلفه لذا قام بتغطية آثاره, |
Bu da egosunu tatmin etmeye ve izlerini yok etmeye yarıyor. | Open Subtitles | وهذا بدوره يغذي غروره ويجعله يواصل إخفاء آثاره |
Fırtına izlerini silmeden, kurdun peşine düşüyoruz. | Open Subtitles | سوف نذهب خلف الذئب قبل أن تُغطي العاصفة على آثاره. |
Gerçek Liman katili izlerini nasıl kapatacağını biliyordu. | Open Subtitles | قاتل المواني الحقيقي عرف كيف يغطي آثاره. |
Belki de nişanlısı olduğu için izlerini örtmek istemiştir. | Open Subtitles | شخص لديه خطيبة, يتوجب عليه أن يخفي آثاره |
Zaman çizgisi yeniden çizildi. Lakin izleri hâlâ zaman çizgisinde lekeler olusturuyor. | Open Subtitles | أُعيدتْ كتابةُ المسار الزمنيّ و مع ذلك، تستمرّ آثاره بالرشحان |
Zaman çizgisi yeniden çizildi. Lakin izleri hâlâ zaman çizgisinde lekeler oluşturuyor. | Open Subtitles | أُعيدتْ كتابةُ المسار الزمنيّ، و مع ذلك، تستمرّ آثاره بالرشحان. |
Federallerin onu takip ettiğini biliyor, iz bırakmamak için çok dikkatli olacaktır. | Open Subtitles | مع علمه أنّ العُملاء الفيدراليين يُراقبونه، سيكون حذراً جداً في تغطية آثاره. |
Mass General Hastanesi'nde yapılan araştırmada, hastalara temel ihtiyaçları sağlamak, tansiyon ve kolesterolde iyileşme gösterme ile ilişkilendiriliyor, bir nevi piyasaya hiçbir yan etkisi olmayan yeni bir ilaç sunmak gibi bir şey. | TED | بينت الدراسة أن نقل المرضى للمواردالأساسية يرتبط بتحسين ضغط الدم ومستوى الكوليسترول المشابه لإدخال مخدر جديد ولكن بدون آثاره الجانبية. |