Ya da otobüsün içinde hoplayıp zıplarım veya Şekerleme yaparım. | Open Subtitles | أو أركض بالحافلة ذهاباً وإياباً أو آخذ قيلولة |
Şey, ben, biri için, gayet iyi bir Şekerleme alarak olacak değilim. | Open Subtitles | حسناً ، أنا متأكدة أنني لن آخذ قيلولة |
Juanita doğduğundan beri, Şekerleme yapmamıştım. | Open Subtitles | لم آخذ قيلولة منذ ولدت "خوانيتا" |
Jack 14:00'da çıkıyor ve bildiğin üzere saat 11:30 ile 15:00 arası kestiriyorum. | Open Subtitles | تنتهي روضة (جاك) الساعة 2 وأنت تعرف أني آخذ قيلولة كلّ يوم من 11: 30 إلى 3: |
Dışarı çıkmadan önce kestiriyorum. | Open Subtitles | آخذ قيلولة قبل أن أخرج |
Pazarlama toplantım olduğunu söylediğimde, arabada kestiriyordum. | Open Subtitles | عندما أقول أن لديّ إجتماع للتسويق، أنا آخذ قيلولة في السيّارة. |
Ben kestiriyordum. - Hiçbir şey. - Onu bilemem. | Open Subtitles | -لا شيء، كنتُ آخذ قيلولة |
Siz konuşmaya devam edin. Ben biraz kestireceğim. | Open Subtitles | نعم، نعم، استمر بالحديث سوف آخذ قيلولة قصيرة |
Şekerleme yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن آخذ قيلولة. |
Şekerleme yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | فأنا أحاول أنْ آخذ قيلولة |
Şekerleme yapmak istiyorum Cheryl. Çimleri biçmeden olmaz Jim. | Open Subtitles | -أريدُ ان آخذ قيلولة يا (شيريل ) |
Şekerleme yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن آخذ قيلولة -من أنت؟ |
Ben Şekerleme yapmam. | Open Subtitles | -أنا لا آخذ قيلولة. |
Şimdi kestiriyorum. | Open Subtitles | آخذ قيلولة. |
kestiriyordum. | Open Subtitles | آخذ قيلولة |
kestiriyordum. | Open Subtitles | كنت آخذ قيلولة |
kestiriyordum. | Open Subtitles | كنت آخذ قيلولة |
Şimdi bulaşıkları yıkamalıyım sonra da biraz kestireceğim. | Open Subtitles | الآن عليّ غسل الأطباق، ثم آخذ قيلولة صغيرة. |
Biraz kestireceğim. | Open Subtitles | سأذهب و آخذ قيلولة |