"آخر لم" - Traduction Arabe en Turc

    • başka
        
    • daha
        
    • diğer
        
    Ayrıca o zamanki haberlerde yer almayan başka bir şey var. TED وإليكم شيئاً آخر لم يكن ضمن روايتنا للقصة في ذلك الوقت.
    Eğer söyleyecek başka şeylerin varsa, neden gidip avukatımla konuşmuyorsun? Open Subtitles وإن كان لديك شيء آخر لم لا تتحدثي مع المحامي
    Sonra onlardan tekrar tarayıcıya girerek daha önce izlememiş bir başka kişiye filmi anlatmalarını istedik. TED ثم طلبنا منهم العودة إلى الماسح والقيام برواية القصة لشخص آخر لم يقم بمشاهدة الحلقة بعد.
    Sonra beni, daha önce hiç gitmediğim bir yere götürdü, mutfak gereçleri bölümü. Open Subtitles لاحقاً, اخذني الروسي إلى مكان آخر لم اراه من قبل قسم لوازم المطبخ
    diğer bütün konularda onun istediklerini yapamamıştım, şimdi onu reddedemezdim. Open Subtitles لقد خيبت ظن ألايزا بكل شئ آخر لم أستطع أن أرفض طلبها الآن
    Bir başka yazar herhangi bir sayısal tahmin vermedi, Ama başarısız olma olasılığının belirgin olduğunu vurguluyor. TED هناك كاتبٌ آخر لم يقدّم أي تقدير عددي ولكنّه قال أنّ إحتماليّة فشلنا كبيرة.
    Bunlar başka bir yerdeki başka birinin başına geliyor veya bize oluyor ama eskisinden farklı bir biçimde yaşıyoruz. TED إنها تحدث مع شخص آخر في مكان آخر أو تحدث لنا بشكل آخر لم نعتد عليه.
    başka bir nedeni olduğunu biliyordum zaten. Bana kızmamıştın. Open Subtitles كنت أعلم أن هناك سبب آخر لم تكن غاضبا مني البتة
    Ayrıca kendine başka birini bul. Rahibe Maria! Schmidt çekici bize bıraktı mı? Open Subtitles حسنا، يمكنك الحصول على صبي آخر. لم يترك شيئا لا شى.
    Hiç görmediğin bir şeyin, hiç görmediğin başka bir şeyden biraz daha az mavi olduğunu mu söylüyorsun sen bana? Open Subtitles ما تود قوله هو أن شيئاً ما لم تره من قبل هو أقل زُرقةً من شيءٍ آخر لم تره هو أيضاً
    Yanımda olması bana yetiyordu başka hiçbir şeyi umursamıyordum. Open Subtitles كان وجوده بجانبي كافيا بالنسبة لي حتى أن شيئا آخر لم يكن ليضايقني
    Bana söylemek istediğiniz başka bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك شيء آخر لم تخبروني به أنت وأمك ويجب علي معرفته أجل يا محقق
    Sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha söylemişti... karışmaya devam edersem boynumu kıracakmış. Open Subtitles لقد اخبرنى شيئاً آخر لم اخبرك به أننى لو تدخلت كما تسميها فسيكسر عنقى
    Tanışmadığımız ama aşina olduğumuz biri daha. Open Subtitles واحد آخر لم نلتق به بعد ، ولكننا لدينا إلمام عنه
    Hayatımda hiç yapmadığım bir şeyden daha duyulan pişmanlık. Open Subtitles . . اندم فقط انه كان شئ آخر لم استطيع ان افعله في حياتي
    Ortaya çıkmamış bir 30.000 kişi daha... olduğu tahmin edilmekte. Open Subtitles لكن هنالك تخمين بأن ثلاثين ألف شخص آخر لم يتمكنوا من الخروج
    Farklılığın hiçbir türü, benim hayatımı ve tanımadıkları diğer birçok insanın hayatını kurtarmak için olağanüstü mesafeler kat etmeye hazır olan ve kendi hayatlarını bu uğurda tehlikeye atan kurtarma görevlileri için fark etmemişti. TED و ايّ اختلافات من نوع آخر لم يُلتفت إالبها. كل تلك المسافة الطويلة التي كان رجال الانقاذ يستعد لقطعها، من أجل إنقاذي ، من أجل انقاذ ماستطاعوا. وتعريض أنفسهم للخطر،
    diğer jüri -- şey, idamın gerçekleşmesinin bu kadar uzun sürmesine biraz pişmanlık duyuyordu. TED بينما آخر.... كان فقط متحسراً أنهم أخذوا كل هذا الوقت لتنفيذ الحكم. ومحلف آخر لم أدر ما خطبه،
    Ama diğer yandan, arkadaşlarım da çok iyi durumda değillerdi. Open Subtitles و في مكان آخر لم يحرز أصدقائي أي تقدم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus